İzem Kaya

Açım demek günahtır,

Nerede duyduğunuz şükran bayat ekmeğe?

Bilmiyor musunuz yaldızlı tabaklardaki pastalar,

Sadece büyük adamlara göre?

Yakışır mı gurur...

Seni beklerim karanlıkta,

Ellerimde solmuş çiçekler,

Yanıp sönen bir sokak lambasının altında,

Tek ayak üstünde seni beklerim.

İstanbul'da bir akşamüstü,...

Mahallemizin tek bir çocuk parkı vardı. Çevresini saran çok uzun olmayan ağaçlarla ve ağaçların hemen yanlarına konulmuş banklarla bu küçük park, mahalle çoc...

Tırnaklarım yırtar yüzümü

Aynaya bakmaya cesaret ettiğimde

Korkunç bakışlar, korkunç gülümseme

Ben neredeyim?

Ben miyim ki bu yansıma?

Beyaz yüzlü kalbi...

Kafanı eğ ve yüzüme bak

Gözyaşlarım kurudu yanaklarımda

Yere düşenler oluşturdu kan gölleri

Toprak bile çekmek istemedi içine

Tüm sırlarımı paylaşırım

K...

Öncelikle belirtmek isterim ki ben bir uzman değilim, sadece sinemaya karşı ilgili on altı yaşında bir gencim. Bu konuda -yani gençlik konusunda- çoğu insanı...

Demir sandalyeye oturmuş, karşımdaki kadınla göz teması kurmaktan kaçınarak elimde duran pembe dosyayı inceliyordum. Gömleğim çok fazla terlediğim için –ki m...

Yarını bekliyorum

Zihnim her zamanki gibi karmaşık

Gelecek, geçmiş, özellikle de şimdi

Birbirine giren zaman kalıpları sarmalamış bedenimi

Koştuğum anda ...

Gökyüzü kırmızı, bulutlar mor ve ağaçlar bu serin sonbahar gününde mavi yapraklar döküyordu. Onun dışarıya baktığında gördüğü buydu. O an canı bunu istiyordu...

Bizden olmayanı sevmeyiz biz,

Kim olduğumuzu bilmesek bile.

Kelimeler farklı çıkmamalı ağzımızdan,

Anlamları aynı olsa bile.

Duvarlarla çevrilmiş dört bi...