Kırılır tadı bulantının. Gece ve ay oradadır, suçsuzdur.
Kurtarıcı aranmaz bir havadır.
Kocaman bir şimdidir hapsolduğu. Yabancı dünle, etkisiz anla ve mer...
Deftere yöneldi yine bakışlarım
Beni anlayan varlığa haykırışlarım
Yitrek bir yazıyla içimi boşaltırım
Akan mürekkebi paklar gözyaşlarım
Yükselirim sema...
Güneşin, ay gibi parladığı bir gün
Ve bulutlar rüzgarlar gibi şen.
Parkta oynayan kuşları izliyorum,
Kalemim raks ederken kağıtla.
Bir melodi mırıldanıyo...
Serin poyraz mıydı yırtan ciğerimi
Yoksa beklenenin hasreti miydi
Nergis değil bu duyduğum koku
Ölümü soluyorum bu akşam
Uzayan efkarım mıydı gece miydi ...
En siyah gülüyüm ben bu bataklığın
İçine doğdum karanlığın biraz berduş, laçkayım
Her günüm aynı diyemem ki başkayım
Geçmeyen sancılarla bitmez bir savaşt...
Dinsin diye içime gömdüğüm fırtınaların
Durmak bilmeyen rüzgarlarıyla yaşadım
Bir karşılığını göremedim hiç ısrarların
Biter dedim bitmedi yüreğimi yarala...
Ne depremler atlattım, zihnimde ne fırtınalar aştım.
Durgun bir denizdim ben, yolumu şaştım.
Sahili okşarken dalgalarım, tokatlar oldu kayaları.
Haber sal...
Her yerin hiçbir yer olduğu bir yer
Ve herşeyin doğurduğu hiçlikte
Uçsuz bucaksız deryada
Süzülen bir kuş gibi
Nereye gideceğini bilip
Bir türl...
Perde bir.
Günlerin içindeydik dar odalı
Genişe, güneşe, zamana içkin
Süren ışıklarda mavi kırmızı
Başlangıcı bilinmeyen
Merakı bitmeyen, saç baş yoldur...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok