Benim adım Hesna.
Burada yirmi birinci günüm. Tavandan damlayan su, on litrelik kovayı ağzına kadar doldurdu. Su, sirke ve limonla yaptıkları karışım hiçbir...
sana, buraya bir şiir bırakıyorum, rahatsız olman için yazdığım
bir şiir.
bu mekanda, dünyada mutlu olmayı dilemek tanrı'dan, gülünçtür
dünya denen mekan ...
Her yeni günü
ardımda bir dün daha bırakmanın ağırlığıyla yaşıyorum.
Ardında bırakılmaları, bırakamadan.
Buradan biri daha geçmez, menteşesi kırık bu kapı...
Güneşsiz bir gün. Uykumu yeterince alamadığımı ağrıyan başım ve açamadığım göz kapaklarımdan anlamam gecikmedi. Uyumak istiyordum. Kalkınca yapacağım işler v...
Toz pembe sanılan hayatın pembesine inanmayanlara,
tozu için bir şiir yazdım.
Gezerken arka sokaklarında İstanbul'un,
her saat başı öleyazdım.
Ve dün s...
Merdiven basamaklarını teker teker çıktığımda The Marmara Oteli karşımda buldum, anladım ki Taksim'deyim. Ne için geldiğimi hatırlamıyor ve sadece yürüyordum...
“Seni düşünmek güzel şey, ümitli şey
Dünyanın en güzel sesinden
En güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey
Fakat artık ümit yetmiyor bana,
Ben artık şarkı di...
"Mesela bir kuş kanadı kırıldı diye ölmez.
Ama kanadı kırıldı diye kahrından ölür.
Sana hâlimi başka türlü nasıl anlatırım bilmiyorum."
Bugün anladım ki kimileri için uçan kuş değildi özgürlüğün simgesi. Ne bileyim bakkala yalnız gitmekti mesela, ayakkabılarını çıkarıp kendi kapının önüne koy...
Bugün kelimeler sadece boğazımda düğümlenmekle kalmayıp nefesimi kesip yolumdan etmişti; kim vardı hayatımda bana ait, bilmiyorum. Konuşmak, anlatmak istiyor...
Pardon kim yolcu?
Elinde bavul olan mı,
Yoksa gözünde yaş?
Ayağında pabuç olan mı,
Yoksa kalbinde taş?
Cebinde bilet olan mı
Yoksa sözünde faş?
Mektub...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok