Mirza Şamil Sözal

Boynumda hanımeli mahzunluğun,

-Halâ vanilin tozar mı ki yanağın?-

Bavulumda çıkartılmamış bir yaz akşamı

Şu geleni iyi tanıyorum

Adına yazılmış bir kan ...

Çok uykum dar Âyn'urRızâ

Çok uykum dar..

Yüzünün şiirime değdiğinden bahsediyorlar

İhtimalini yoklamak yetiyor huzursuzluğa

Yine ısırganlar

Yine kefen ...

“Şair Bey” dedi

Şuramda, atamadığım bir mısra 

İmdâd eyle.

Çok geçmedi,

-köklerinde-

Devrildi

Salkımları söğüt

Gövdesi dağlanan gençlik hevesiyle

G...

Ucu yenmiş bir tornavida gibi

Dönüp durdum hep boşa

'merikayı yıkacak bir tornado gibi 

Dönüp durdum en başa

Sahi neden ayna taşıyanlara bıçak çeken ben
...

Ummanın yorgun dalgası içre Sakî,

Hangi nehre, göle, denize

Hangi göğe, buluta uzatmışsa elini

Çatlak bir parantez içinde (kırgın mavilik),

Kızgın kumlar...

Bir gül ahdinden dönerken

Dikenleri sapta kurudukça yerini beller

Hafiftir

Yağmur öncesi kuş uçumları

Gençliğim istasyonlara hicret

Yazılmamış trenler y...

Neden vaktim kısık, göğsüm dar iken gülmez

Her mısrada eylül söyler yüzün

Niyedir taş çöker limanlara

Serâbe..

Dûnya işte

Her gelen gider

Her güzel ...

Tutulmuş bir boynun ağrısı

gibi

hep yüreğimde

Döndürmüyor yüzümü ne sağa ne sola..

-Ne sana, ne yola..-

Senden öte

Senden berî

Senden gayrı bu y...

Kavgadan ağzı yüzü kanla dönüp 

Bir de evde dayak yemiş bir hüzün seninkisi

Bulamıyorsun ya

Bir yol kandırmaya kendini..

-en acısı da bu, bil ki..-

Gözl...

Gecelerin terasla yüzleştiği

Yıldızların düştüğü evleri severdi

Yalın bir adamdı bahrî

Yalnış mıydı yanlız mıydı

kelimeler, insanlar..

Karıştırırdı baze...