Optimist Çizer

Sigaramın dumanısın bu gece de

Ellerim seni arıyor

Gözlerindeki denizde kaybolmuş bir kayıkçıyım

Her yolum sana,

Her yolum yalnızlığa çıkıyor

~ etave

Çıkış hep var fakat zaten canlı çıkamayacağız.

Öyleyse bir an önce çıkmak mı asıl mesele yoksa en dibine kadar yaşamış olma telaşı mı hasıl olacak bilemiyo...

Ben de! diye giriş yaptığı her cümlenin sonu eksik. Bazen çok fazla şey anlatırken, bazen de işte böyle nadan kalıyor. Belki anlaşılası yok, belki de fazla b...

Güneş doğacak

Ve yeniden ısıtacak yaprakları

Çiçekler konuşacak birbirleriyle

Fısıldaşacaklar en zarif halleriyle

Güneş doğacak

Eriyecek kalplerdek...

Güneş altında önünde hükümdarlar eğilir,

Fethedilir ülkeler, şehirler,

İhsan istenmeyen yerde devrilir tahtlar, taçlar,

Bir fıçıya gölgesini düşüremez İsk...

ağrıyor şimdi gözlerim bak,

uykusuzluktan değil.

belirsizliğin yorgunluğu var üzerimde,

tutamıyorum daha fazla,

bıraksam ne fayda.

yine bir hıçkırık tut...

en çok yoranı da bu değil midir,

bir başka misafiridir 

gelip geçici dünyamın,

bir başkasıdır şimdi yaşam,

baktıran, bakakaldıran..

İÇiMİ KEMİRİR DURUR ÇOK ZAMAN
OLUR OLMAZ BİR YERDE OLUR OLMAZ SORULAR
AÇILIR ZAMAN ZAMAN BİR KAPI
OLUR OLMAZ BİR YERDEN
OLUR OLMAZ BİR YERE
BİR SİNEMANI...

“Gerçekten önemli bir tek felsefe sorunu vardır: İntihar.” der Camus,

Yaşamın yaşanıp yaşanmayacağı konusunda bir karara varmanın bu sorunun cevaplandırılma...

Günlük kimlik ile tarihsel kimlik arasında kurulan ansal üretimdeki tercihi bir edebiyatçıyı toplum önünde hangi pozisyona iter? Üstelik, acaba edebiyatçı ne...

Yaş otuz beş! yolun yarısı eder.

Dante gibi ortasındayız ömrün.

Delikanlı çağımızdaki cevher,

Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,

Gözünün yaşına ba...

Seni bir boşluğa attım
gövdemi başka gövdeler bilmeyecek artık
boşluk sesi ol...
hoşluk sesi ol...
sonra dönüp üz beni.
*
Yüzüm yüzünü terk edeli kışt...

7 Aralık 2006

Babamın bavulu

Ölümünden iki yıl önce babam kendi yazıları, el yazmaları ve defterleriyle dolu küçük bir bavul verdi bana. Her zamanki şakacı...

“Bir insana kendi kendime yetemediğim için bağlıysam, o kişi ancak bir can simidi olabilir, aradaki bağın sevgiyle hiçbir ilgisi yoktur. Mantığa aykırı görün...

Düşten de mor bir aşkı yaşadın da gittin yar
Bir gittin ki sus oldu, pusa büründü hisar
*

Bir vapur dumanıyla sanki gelecek gibi
Bir gün gelecek elbet...

Sevdiğim yaz geldi yine
Karıncalar ve sineklerle çıktık yeryüzüne
Barbunla lüferle marulla zeytinle
Uzaklarda kaldı nisanları basan sis, bun, yağmur
Kara...

1.
Yürüyor muyduk,
Yoksa bir doğa parçasının
Altını mı çizdiriyorlar bize?

2.
Ellerimizde küçük kağıt kutular
Yüzlerimiz asılsız.

3.
Bir yere gel...

Sürüp giden av avcı hırsız üçgeni,

Mücadele her zaman çetin,

Çizmelerimin çamurunu şarapla yıkadım,

Testinin içine su doldurdum,

Su yolunda kırmak için.

Apartmanın kendine yetecek kadar pervazları aydınlıktı. 

Tüm tekeller gece 10’a kadar açık. 

2.köprü trafiğinde 1 kez kaldım. 

2017’yi 18 yaşımdan sonsuza...

Madem insansın, kanıtlayıver;

Ne bileyim, çiçeklere gülümse,

Hayvanlarla konuş,

Orhan Veli'den şiirler oku.

Bir de "hoşça bak zâtına"

Madem insansın...

O kadar üzgünüm ki

Hiç sormayın!

Zil takıp oynayasım

Ve sütlaç yiyesim var;

Fethi Paşa Köşkü'nde

İkindi vakti.