Karınca olsan toplum içinde
Ölmek sürpriz olur mu?
İşte bakir adaletin kör hevesi.
İşte şefkat, işte merhamet
Avuçlarımla dolduruyorum teraziye.
Son sel...
Gülmeyi özledim.
Hayatın ortasında “Ben de varım” demeyi...
“Yaşıyorum, yaşam bu“ demeyi özledim.
Yaşamın şimdilerde yüzüne bile bakmaz oldum.
Dört duvar...
Gece inmiş şehre
Tüm herkesler toplandı bir çukura!
Bir yağmur yağıyor insan denilen mahlukatlar üzerine.
Birbirlerinden kaçtıkça yine birbirlerine rastla...
bir yokluğa düşmüş yüreğin
son demlerin sızısı bakışlarında
gitmek miydi yoksa kalmak mıydı bilmediğin
her gece düşünmekten yorulan bedenin
çaresizce ölü...
ta uzağımda
gölgen ıssız sınır
yoluma memleket
elime dümen
göğsüme göğ bahçesi
ayaklanışın
ulu orta gecenin kaçışı
tamamlanmayı bekleyen cümle
ihtiya...
"Saklı bir kentte yeşermiş
Doğamayan çocuklar"
Teninde hüzün
Kanında çalkalanmış isyan
Neredesin?
Yasak bir meyveye tapan
Toy bir kısraklıkta bul...
ben kör bir kadınım
sanırım dünya da öyle
kanamakta yüzyıllardır
ve kanını görememekte
gece göğüme bakınca
yabancı bir dosttan kaçıp
tanıdık düşmanları...
Bir çığlık var uzaklarda,
Her yandan seslenen titrek bir ses.
İki kişi miyim ben kaderimde?
Söyler misin Tanrım, ben kaç kişiyim?
Zıtlıklarımla alay eder...
düzenli olarak unutuyorum adını
ve yürürlükten kalkıyor alfabe
kırmızıya yeni bir lakap takıyorum
ve aramız açılıyor pazar’la
ütüsüz perdelere sarılıp ağ...
İnsanın öncelikle kendisini aldatması ne kötü ve ne içler acısı bir durumdur. Kendi yalanına kendi bahanelerine kaptırır uçsuz bucaksız denizlerde akıp giden...
İmdadıma yetişememiş olmanın yenilmişliği var
Telâşlanmak için fazlasıyla geç kaldım
Kapının önüne koyduğum kişinin ben olduğumu cok geç anladım
İntiharın...
Büyüdükçe güzelleşiyor
Ağladıkça büyüyor
Bir yaprak oluyor rüzgarda
Bir yukarı bir aşağı savrulan
Değiyor yağmura savruklukla
Kuru kalbi ıslanıyor...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok