Uğur

Rûhumda bir rutûbet...

Ne yana adım atsam dikenler karşımda.

Şu dağlar oturdu yüreğime, kalkmaz.

Sabâhın ilk ışıklarına hasretim.

Avuçlarıma tünesin güne...

Kimdir bu ben?

Ya yalnızlığın sonsuzluğunda kaybolan

Ya yeniden varolacak bir yenilikte ışık

Bu bir ben,

Nereye koyarsan koy değişmeyen

Geriye dönersen ...

Böyledir belki yaşama dair herşey

Sessizde kalmış duyulamayan bir telefon misali

Ne açan vardır ne de cevaplayan soruları

Merakta bırakır ve yoktur açıkla...

Göğe açılan her nefesin adımlarını sayıyorum

Bugün bir kez daha büyüdüm

Seni kat kat kilitledim hafızama...

Bir kapı kaldı aklımda bir kedi...

Yürüdüm ne...

Seslenirdim güneşe duyarsın belki diye

Duymadın.

Gün batımının kızıllığında üşüttüler beni.

Beklerdim kumsalın birinde gelirsin belki diye

Gelmedin.

Oky...

Euripides’in anlatımlarına göre Miken’li Akha Kralı Agamennon avlanmaya gittiği sıralarda ormanlık alanda ihtişamlı bir geyikle karşılaşır. Yaşadığı kısa bir...

Zaman yalnızca fanilikle akraba olduğu için değil, özel olma sanrısının desteklerinden birini, yani kişinin ebedi şekilde ilerlediği inancını tehdit ettiği i...

Kızıl bir gök görülür

Damlalar yeryüzüyle kavuşmadan

Rüzgar var gücüyle eser

Kara bulutlar süslenir şimşeklerle

Celalli gök dans eder böylece

Nicedir be...

“Yeniden yalnızım ve öyle olmak istiyorum, berrak gökyüzü ve özgür denizle yalnız kalmak istiyorum; etrafımda yeniden öğleden sonrası var.”

Kırılmaktan değil de kırmaktan… Parçalamaktan, zedelemekten, yaralı bırakmaktan… Olmayacağını yolun yarısına gelince anlamaktan… Geri dönememekten, ilerleyem...

şakaklarımdan pınarlar çağlıyor,

parmak uçlarımda geçiyorum dağ boyunu.

bana bu inatçılık dolarken baştan aşağı, 

yolumu tayga yeşilleri kesemez.

süvaril...

gecenin gerdanından parlasın yıldızlar,

bu şehirde allar içinde hür aydınlıklar yaratılır.

bir dizi nota seyrinde derbeder kalmadan hiç,

aşıp yedi kıtanın...

Bir gün,

Saatlerin yavaş yavaş ilerlediği,

Dakikaların saniyeden kaçıştığı,

Saliselerin birbiriyle yarıştığı

Ve gökyüzü her zamanki gibi

Kibirli ve alay...

şiirlerinin yıkandığı taşların üstünde cesedin,

haykırıyor bana arafta kalmış düşlerin,

gönderme beni yedi kapılı sürgün diyarına,

ellerimi tut, götürme. ...

Ay sessizce çöktü

Gecenin karanlığına

Buğday tarlasında kuş cıvıltıları

Radyoda memleket türküsü

Ve elimde tabakam

Sarıyorum hasretimi

Gecenin karanlığ...

Nihayet sabah olur.

Sahipsiz bir gece

Piç bir güneş doğurur

Kimsesiz bir günü aydınlatan.

 sensiz yaşamayı bilmiyorum

sensiz yaşayamıyorum, o halde birlikte yaşayalım. görmüyor musun? delirmiş aşıklarız.

bu sevgi değil, anlamıyorsun. bu sevgi de...

-bu nehrin suyundan içen gölgeler dünyada yaşamış oldukları geçmiş fâni hayatlarına dair her şeyi unuturlar.-

attığım her adım daha da büyütüyor dünyayı

dü...

sabah

ilk kuru ışıkla, yüzünde boğuk tebessümün

birkaç ses, damla damla

buğulu camlar, esrik ezan iniltileri

takip edilen tavşanlar ve sen

sen yağmursun...

bacadaki kuş

gökyüzünden korkma

gökyüzü umudun selidir

kanatlarında hüzün birikmiş

kendine saklama

hüzün yeryüzünün kiridir