Ben ne yazar ne de yazarım
Dünyadaki sancım
Ağrıyan bağrım
Neyse ki
Geçecek diye dayanırım
Sonra,
Emsallerime bir bakarım
Var mı benden bir tane daha
...
Madem bugün İstanbul'a bu kadar kasvetli bir hava ziyaretimize gelmiş
Ahmet Kayasız bir hoş geldin eksik kalırdı rüzgarlarına...
Günaydın, günaydın...
Yırtık kefeme de, kefeciye de,onun hiç bir zaman anlaşılamayacak adalet planına da,
her zaman olması gereken mükemmeli tartan terazisine de ve bu tartımın s...
Ama ben böyle olmamalıydım.
Asmamalıydım ruhumu beş karış.
Kavga etmeden aynayla peşine düşmeliydim nefsimin ve her el gibi adım başına savurmalıydım sır...
Koymaya çalıştığım her sınır
İhlalimin kanıtıdır
Sen söyle
Hangi köy
Hangi mera
Hangi mecra
Böyle işgal edilmiştir.
Bilmediğim dillerden konuşuyorsu...
İsveç baladı. Orta Çağ zamanlarında dişi bir dağ trolünün, bir şövalyeye evlilik teklif etmesini konu alıyor.
İnsanlık yalnız bir güzeldir,
Geri kalan her şey yalnızca bir neden.
Bir düşünceye
Göğüs germek kadar ağır olamaz
Yeryüzünde hiçbir şey
Şimdi sen
Kara ...
Aslında, hayatlarımız topraktan değil zamandan kökleniyor. Tarlalar, sokaklar, nehirler, evler... Bunlar, tıpkı bizim gibi zamana yerleştirilmiş yoldaşlarımı...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok