Sinem KOÇ

Zuhureti ile meşkin şiarı.

Melekelerimin aslı olur âkib-i perişanı.

Seyreyle bu vakitte zülfün sadabâdı

Hani şahid olursun da zann-ı ihvanı

İstersen bi...

Gecenin seyrini izlerken refik-i alai.  

Cüda kadersizliği vurur erken gideni

Kalanının ramı ziyan

Berivan’ın arkasından düşen her gam

Yapraklarla doldur...

Ehline saçar isen zehr-i mukaddes 

Ferdine zuhur eder ceryan-ı hades 

Sebebi aşk zannını heves

Eyler beşeri mahsusa kafes

İctimai kıyıma son durak kodes
...

Boynumda, artık kemâle ermeden de

Kazanılır olan erdem takısı.

Ziynet sandığım, özde verenlerin tasması,

Canım olmadan önce cananlarıma denk,

Emsalsiz va...

Duyularım bilmiyor sağını solunu,

zıt ya da eş olmak zorunlu mu?

Seğirterek kaçtığım gölge benim ruhummuş,

rumuzlarla yapılamayan, yasalı tasasız.

Sık...

Günlerden çarşambaydı, İzzet izinli gününde bacanağı ile hep gittikleri lokantaya gitti. Afiyetle kelle paçasını içen İzzet "Ulan çalışmak kölelik yemin ediy...

Bendeniz Dilhun, başka sıfata ne hacet,

-Bergüzar bana acı hatıralarımdan- 

Bu müessir mektup esir serzenişlerimize.

Yalın ayak bastığın bu ülke, benim ad...

Hayal meyal bir andı,

Anılarımı bir çırpıda hiç eden,

Böyle bir sessizlikte dağlar durur mu,

Çığ düştü çiğ çiğ yedi beni.

İlk kez o an aklandım,

Benim k...

Yeni uyandım, her tarafım tutuk ve uyuşuk. Yine unutuldum bir vapurda, ılık koltukların üzerinde soğuklara terk edilerek. Pahamı çok sanmam, ben anlam yükled...

Yanlış deliği tıkandı,

tam ağlarken, senin kokun burnuma takılmalıydı,

yalnız seni çekmeliydim içerime, soluksuz soluyarak.

Bu lamia gözlerim, yalnız sana...