Tamer Aksu
@tamaxu
Kağıda dökmek zorunda olduğum soyut Gerçekliğim...
huysuzdur kapıların ardında filizlenen gece
sen duvarlarınla gizlenirken
ardından gelecek yutkunuşların
ve çiğ çiğneyecek kederini gün
gibi et
parçala...
5 yaşında bir çocuk, şöyle bir görüntüye bakıp saatlerce dalıp gidebiliyor, zihninde şu küçücük kareye milyarlarca yıldız, gezegen, ufo ve uzaylı sığdırabili...
Kalemim mi kırılmış? Yazamıyorum eskisi gibi. Yaşama sevincim mi yoksa kırılan? Ya da kalbim mi? Derdim ne benim? Nerede kaldı benim hayatla olan mücadelem?...
Hava bulutlu bugün
Ben ve şemsiyem yazı tura atıyoruz
Derken öfkeli bir parıltı ayırdı bizi
Çıkıyorum yine ayaklarım sürtüyor parkeyi usul usul
Gözlerim ...
zaman
zaman parçalanıyor kanlı arzular çağında
insan
sonuyla başlayan çağların akrebi
ve vicdan
artık kızıla boyanan denizde uçan bir güvercin kanadı ol...
Evet siz
siz zamanın kumlarından bir inci tanesi
nedendi neden
bu caddeye bu kadar geç uğramanız
gözlerinizden çıkan bu sahici mi bulutlar
neden bu kada...
bir sasılık seziyorum
her fikre saygı duydukça
kara mizah dergilerinin kapağından
eksik bir tarafı yok hiçbir kelimemizin
ne dinlesek bozuk bir plağın cı...
söyle bana fötrlü yabancı
kelimelerim niye tutuk
anlat bana çarpmayan kurşunu yabancı
sessizliğim neden sık
gökyüzüm neden boğuk
dinlemek neden kasıntı ...
sayın gece
rahatınız yerinde mi bu dağılmış cümlelerde
karanlık yıldızlar
ayrılmayın bari siz de bu çekilmiş bedenden
bulutlarım
daha hızlı turlayın bu ...
bu güzel havalar mı iyileştirir
bu kolpa cesetleri
belki de bir kuş cıvıltısı
ya da bir ruh tırpanı mı bu geceler
bir pazar güneşiyle dışarı adımlıyorum
sessizce yürüyorum gözlerim çiçekçi dükkanında geziniyor
bu karanlık çukurlar aydınlık bir yüzde can mı olmalı
yok...
bu hangi gelecek kaygısı güz tenine vuran
konuşmak
bulutlu düşüncelerine ulaşmak bu kadar zorken
anlayamıyorum
kara kalemlerin satır aramızı geceden daha...
sen
seni artık hüzünlü bir şarkıyla hatırlayacağım
sen, sen, sen… çık artık gözyaşlarımdan!
çık artık bu kanlı yağmurlardan!
çık artık karanlık bekleyiş...
İçimde bir yerde
bir sıkıntı kıpırdıyor
biliyorum
anlatamıyorum
ne uçan kuştaki derya sevincini
ne de sineme çöken karanlık geceyi
dostlar
siz yine de...
Kim seni ne kadar sevebilir ki
Bilirler mi alnına dökülen saçın hacmini
Kaşınla gözün arasındaki mesafeyi
Elini bile tutamadığım halde
İşaret parmağı...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok