Baraj suyunun köyümüze verilişinin haberi teneffüslerde kulaklarımıza geliyordu. Deniz görmeyen, yüzme bilmeyen çocuklar olarak bizim için bu haber heyecanlı...
Karşılaşılan her şeyin iyi, güzel olmasına yönelik dileklerin keşkelerini bir kenara bırakınca umutsuz, beklentisiz gözlüğünüzle bakıyorsunuz ama yine de köt...
Gönüle her şeyi sığdırabilmenin kıvancını yaşarken bir gönüle sığamamanın darlığı tam bir anlamsızlık bataklığı.
Kelimelere dökülmeye çalışılan anlamların debelendiği anlamsızlık bataklığında samimiyetsizlikler, reklamlar-orda-burda-şurdalar durgun durgun pis pis salını...
Unutmak, güzel olanı unutamamayı silmeye çabalar. Güzel hatırlananlar en çok can yakmışlardır ne de olsa.
Çocukken özlenen geleceğin belki şimdi yaşanmasına rağmen; aynı hevesle, şimdiden geleceğe o özlem gibi bir özlem duyamamanızı nasıl açıklarsınız ki?
Yüzleşememenin getirdiği ağırlığın bedelini hiçbir hayal karşılamaz heyecanla koşup müjdeler sunabileceğiniz veya açılır açılmaz sığınabileceğiniz... Çalacak...
Bazen kalabalıkta hissederken kendimi bulduğum nokta. Bir koltukta tiyatro seyircisi gibi oturuyorum ve topluluğa oynayanları izliyorum.
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok