Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Dünya varlığımızın başladığının farkına vardığımız mekan .
Farkında olmak, tüm var edilenler arasında bizim omuzlarımıza bırakılmış yıkıcı sorumluluk.
Soru...
Çığ düştü zihnime .Karların altında sessiz bir çığlık varlığın. Var mısın? Yaşar mısın? Yoksa, beyaz çölün sanatı sahra mısın? Muamma. Gelen misin? Gelir mis...
Olmakla ölmek arasında bir halin yansımasıydı aldığı kısa, cansız nefesler. Varlığının temeli olan soluğunun sonu gelmiş, belki de ömrü neticelenmişti de kök...
Hayat akıp giderken avuçlarımdan
Eğilip yerden toplayamıyorum parçalarımı
Ve artık her şey için
Çok geç demek için
Belki de çok geç
Şimdi ellerim bomboş...
Ne başkası oldu ne de olacak
Sen çalmazsan kapım açılmayacak
Şimdi içimde yanan bu ateş
Sanma ki bir son bulacak
Hiç utanmam gülüm divaneyim
Parçalanmış...
Kar, akşam saatlerinde etkisini arttırmış ve uzun bir aradan sonra tekrardan şehri etkisi altına almıştı. Rüzgarla beraber havada uçuşan kar taneleri, uzakta...
Öyle bir şey yok hanımefendi
Siz biliyorsunuz karanlık perdenin ardındakileri
Siz biliyorsunuz bence
Beyaz duvarın arkasındaki tebessümleri
Hiç bilmemezl...
Duvarlarla konuşurum genelde
Ama onlar da konuşur benimle
Hâl ve hatır sorarım mesela onlara
Onlar beni dinler
İnsanlar gibi değiller
Sadece tepki verem...
Sen bende neleri öpüyorsun bir bilsen
Herkesin perde perde çekildiği bir akşam
Siyah bir su gibi yollara akan yalnızlığı öpüyorsun
Ağzında eriklerin ac...
Bir eylüldü başlayan içimde
Ağaçlar dökmüştü yapraklarını
Çimenler sararmıştı
Rengi solmuştu tüm çiçeklerin
Gökyüzünü kara bulutlar sarmıştı
Katar katar...
Her gün en az bir tampon düşünüyorum
Baktığım her yalnızlığımda
İçimde olan bir kanama
Kanamaya yapılmaya çalışılan bir tampon
Hayat ve yaşam mücadelesi
...
Bir çiçek açtığında
Bir eski avluda
Diyor ki;
Çalıda sarı bir çiğdemim ben
Ve senin çok eski cümlen.
Sen otursan, gitmemiş ki! olsan
Ben sana bir esk...
Terarosam eden bulurmuş
Ben zamanda kaybolurken
Sevilesi olaylar yığınınında
Beni terkeden
Saklambaç oynayan bir yalancı ile
Sevgisiz geçen günler boyun...
Bir ay oldu aşık olduğun bu şehirden gittiğinden beri, bana sen sevdirdin bu şehri, aylardır buradayım her köşesine ayrı hayranlık duyduğum bu diyar en başın...
Ey açmamış güllerin feyz aldığı misafir
Kabuk tutmaz yarama merhem olmuş misafir
Mabedime ziyaretin kısası mı makbul
Hasreti muhabbetimiz edilir mi kabu...
Paspal bir gün daha
Geçti
İnsanların kavgasının hemen yanı başındaydı
Ben gördüm bu paslanmış beynime
Rağmen
Duydum rüzgarın getirdiği doğanın nefretini...
"Sen ey kendiyle yetinen;
Artık suyumuz bulanık,
Bir güneş bile olsa sonunda
Yolumuz kırık, önümüz karanlık
Ve ağır tuğrası alnımızda
Padişah yalnızlığı...
Kimse bilmese de en halükarda dillenir gerçeğin yankısı
Şavkı hamedanın
Kalbin aynasında kir bu gündüzsüzlüğümün saati
Morsu yankılarda bekleyen ozanın in...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok