Zaman, saçlarından süzülüp evrene karışacak gibiydi. Bembeyaz elbisesinin altındaki vücudu bir yılan gibi kıvrılıp kasılıyordu. Gözlerinin derinlerinde gezin...
Tapınağı çevreleyen uzun duvarlardan aşağı sarkan ayaklarını izliyorlardı. Saat epeyce geç olmuş, canlı müzikler kesilmiş, etraftaki ışıklar minimum seviyeye...
Bizler ki, yeraltının en ücra köşelerinde hayat bulup ana rahminden evrene doğan insanlarız, bundan üşümüyoruz kolay kolay. Her gece en derinimize gömdüğümüz...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok