Temmuz

Denizin ortasında beşik gibi sallanan sandalı izlerken buluyorum kendimi. Sandalın üzerinde iki martı, balıkçının vicdanına doğru kanat çırpıyor. Balıkçı da ...

Yarına uyanmak lanettir.

Uzun zamandır Semiha Hanım'ın yanına gitmiyordum Bilge, hayat bu ya ne kadar çok mutlu olursak olalım ardından o kadar çok acı geliyordu ki denizin dalgaları...

Cehennemin tam ortasıdır şu beklemek

Azgın dişli zamanın pençesinde

Her gün yok olmaya bir adım yaklaşırken

Gelmese de ''o'' vakit yanmaktır beklemek

Sahne Açılır...

Bilinmeyen evde küçük bir oda.

Temmuz 1: Durum giderek kötüleşiyor, oynadığımız her oyunun altında eziliyoruz, kurduğumuz her hayalden ani ...

Temmuz; hastanenin ikinci katında, iki yataklı, güneş ışığının bile girmediği odada kafasını yukarı kaldırmış, yavaş yavaş damlayan serumu izliyordu. Yanında...

Önce bir orman göründü gözlerinde

sonrası olmayan insanlığa inat,

çocukluğuma hayat veren ellerin

sanki masallardan fırlamış gibi

Çiçeklere inansak

kara...

Sevmek kadar boktan bir duygu var mıdır dünyada? Sevmek hani, elini ateşe tutup sevmek... Yanmak mesela uğrunda, hem karşılık beklemeden... Beklersen sevdiği...

Üşüyorduk, güneşe gebe dünyanın elleri üşüyen çocuklarıydık, aslında hepimiz Adem babamızdan beri biliyorduk şu kavurası güneşin bize yetmeyeceğini, bilerek ...

Adım Temmuz, kelimeleri seven ve türlü olayları karıştıran bir sokak çocuğunun aklından geçen bir karakter miyim yoksa şu dünyada canlı kanlı bir insan mıyım...