Türkünün nakaratında ne vardı biliyor musun? Kilisenin çan sesi. Aylardan temmuz, madımak katliamının olduğu zamanların üstünden geçmiş birkaç on sene. Liya'...
Damağım kurudu bu ülkede, kurumuş bir gülüm su dolu vazoda. Her isteğinize gülümseyebilirim, zarar vermez misiniz bana? Aldandınız mı gülüşüme? Şimdi zarar v...
Gün doğuyor, düzlüğü masa örtüsünü çağrıştıran bir dağın tepesindeyiz. Tepeden aşağı iki dağ arası ter gibi akan su damlaları... Yürürken kekik ve dağ çiçekl...
Evin bahçe ve giriş kapısını açık bırakmamı istedi önce. Sonra üşüdü.
Önce ışıkları geceleri de açık tutmamı istedi. Sonra evin ön cephesindeki duvarı, soka...
Koşa koşa bara girdim
Bir bira söyledim anında bitirdim pat!
Ardından da hemen bir yeşil kanser
Olduğum yerde güm!
Kanatlanarak barın kapısından dışarı ç...
Sürekli savaşmak zorunda sokaktaki, eski paltoları yırtık olan çocuklar. Sokağın süsüydü kirli elbiseleri. Üç çocuk gördüm bugün sabah. Biri köşedeki plakçın...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok