Kınalarla boyanırdı çocukluğumun yazları
Üstümde elbisem kısa, çiçekli
Ninemin avuçlarındaki nasırlardayım
Kına kokusuyla yayıldıkça sıcaklığı içime
Sıkı...
Enseyi karartma sakın çocuk
Bitmez yarının yarını
Bugün değilse de unutma
Eritir güneş elbet dağların karını
Sormaktan vazgeçme sen
Görmekten de
Karan...
Her zamanki köşemde keyif çatıyordum. Hale de pencerenin kenarına oturmuş, bir yandan kahvesini yudumlarken bir yandan da yağan yağmuru seyrediyordu. Derken ...
Bir hoş seda aradı üfleyerek evvelin tozlarını
Tütün sarısı dişlerini gösterdi eski, susak sancılar
Nağmeledikçe dili alacalı bulacalı yapbozlarını
Gözler...
Aylin, üç yıldır olduğu gibi yine evin küçük odasındaydı. Zamanının çoğunu burada geçirir olmuştu. Aynanın önündeki oyuncak atı sımsıkı kavrayıp göğsüne bast...
Gül’dü, Ay’dı
Yemyeşil düşlerle uyurken
Öyküsü köyün öte ucunda
Gerçeği bu başında
Çeşme dibindeki sokaktaydı
Düşleri kuş kanadında
Erişilmez ufuktaydı...
Kan tutar beni
Aksa da kurusa da kan tutar
Kurudukça solgun ırmaklar
Korkarım, taşar
Bir fısıltı, inilti
Bir sıcak nefes, taşar da boğar
Ne kâbustur o ...
Çok özlüyordu çocukluğunu. Böyle anlar, zaman geçip yıllar koşar adım geride kaldıkça nedense daha sık yaşanır olmuştu.
Ne çare, kilitli odalarda kalmıştı ç...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok