Kaçırdım bomboş treni,
Ya sen o trendeysen?
Bindim bir trene,
Ya sen başka vagondaysan?
Yürüdüm çok yolları,
Ya yürümediğim birindeysen?
Gezdim sokakla...
Bilinen en sessiz kalelerin dördüncüsü,
Sen içinde, ben içinde,
Kara hayaletler var bir de,
Yarı gerçek hayaller,
Kimsesiz kimlikler,
Yarım kalmış yolcu...
Sarılmışken kendime,
Bir düşü de sardım,
Hem kendime,
Hem kendimden ötekine,
Şimdi buruk fikirler,
Kırık camlar,
Ezeli bir düşmanım var,
Benden geriye...
Gül cenneti, sende sürtüğü,
Kulaklarım hayli sıcak,
Gözlerim kan revan,
Karanlık içi,
Gördüğüm safi gürültü.
Gölge adamların sesleri,
Kimselerin yakarı...
Göz kapaklarım intihar ediyor,
Göz altlarıma doğru atlayıp
Film şeridi gibi akıp gidiyorsun sen,
Uykularım uykusuzluğa gidiyor,
Aklıma gelmemelisin sen.
...
Yine bir şeyler anlatıyorsun,
Ben de dinliyorum;
Müslüman'ın ezanına
Kulak tıkayan Hristiyan gibi,
Hristiyan ilahisine
Küfreden kendini bilmez gibi,
Öy...
Nasıl olduğumu sormaya cüret ettin,
Üstelik nefesin çok uzaklarda,
Çok uzaklarda yol alıyorken,
Sesinin kulaklarıma değmesi,
Sanrı ve hayallerden ibaretk...
Bulutları delen demetleri güneşin,
Tanrıyı hatırlatıyor,
Merhametini hatırlatıyor bana.
Her aldığım nemli nefes,
Ciğerlerime dolup taşan hayat,
Bahşedil...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok