r.ç
@fotografaltiyazilari
aklına gelirsem,gençken çok şiir yazardı,şimdi iki tas yemeği koyamaz titrek elleri,pencerenin kenarında adamın kediye yol verişinde hüzünleniyor, ve yine bir çocuk gülerek geçtiğinde evinin önünden, çiçekler dikiyordur kırık fincanlara, haplarının yanında da içiyordur kuş seslerini dersin belki…
Bir korkudan sıçrayıp,
Sana geldim.
Delik kovasından
Hoş geldiniz paspasına döküldüm
Gündelikçinin.
Ellerim çamaşır suyu
Ayaklarım buruş buruş
Dudakla...
Bir uçak penceresi dünya.
Un ufak her şey orda
Ve güzel öylesine.
Lakin korkulu, delice.
Kötü bir rüyadayız.
Cesaretsiziz yaklaşmaya, yaşamaya.
Res...
Biraz parçalıyım biraz bulutlu.
Parçalarım dağılıyor her yere.
Yüz ölçümüm büyük kaçıyor ellerinize.
Engebeliyim.
Siz düzlükleri seversiniz
Ondan sarılm...
Tanrım, toprak uçuşuyor gözümün önünde. Kaskatı kesiliyor ellerim bu çağda. Parmaklarım klavyeleşiyor. Eskilerden kalma bir güvercin ayağı bekliyorum, mürekk...
Ev yap bana
Kaburgalarımı kırmadan
Ne İzmir ne Elazığ benim kalbim
Ben milletim.
Sallanıyorum direksiz bir köprü gibi.
Boş yere yiten her canda
Bu bir ...
Babasından yaralı bir kadın,
Başını yastığa koyduğunda
Büzüşür geceleri
Sıcak suda büzüşen brokoliler gibi.
Ne kadar dayanıklı dursa da
En küçük bir ş...
Burası sonbahar
Kırık kalbiyle, yarık elleriyle,
Kısık sesiyle, üstü açık bir tabut.
Dünyanın kaba ellerinden kaçıp
Uykunun inceliğinde kıvranıyor musun ...
Ayı yeryüzüne döküyor delinin biri.
Kalpleri kara adamlara ışık edecek,
Üşüyen kadınlara fistan dikecekmiş ondan.
Hiç düşünmüyor onsuz ne yapacak gökyüzü...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok