Atabildiğim kadar uzak, gidebildiğim kadar uzak, susabildiğim kadar uzak, koşabildiğim kadar uzak, ne kadar uzak varsa bildiğin yahut hiç bilmediğin kadar uz...
ne
güzeldin
ne
aydınlıktın.
bir mas-mavilik;
bir ölüm-süz-lüktün.
benim her gün
ölüp
-ölüp dirilen göğsüm...
en baştan yaşama talihim olmadığı için
hep zihnim ağırlığınca baştan yazıyorum
kağıda bir derdin yazılışı nasıl olursa olsun
okunuşu "dünya" demenin en ...
Henüz on sekiz yaşındayım ve sayamayacağım kadar çok insanla tanıştım ve nasıl oluyorsa tanıştığım her insanın hayatımda sonsuza kadar kalacağını sandım.
Ha...
Yaşamasaydık onca güzel şeyi
sahillere koşmasaydık
güz mevsiminde mehtapta oturmasaydık
mesela okumasaydık Ömür Hanım’ı
dokunabilir miydik yüreğimizin ...
Sözlerim anlamını kaybedeli çok oluyor.
Ben bir bakışın bir dokunuşun hasretindeyim.
Şu koca dünyada neler neler oluyor,
Sana kavuşamamanın üzüntüsündeyim...
Neden bu kadar ürkeksin? Birine bakmak ihanet etmek gibi mi hissettiriyor hala sana?
Boş versene. Sana kızacak, küsecek kim var sanki? Senin kendi kendine y...
Merhaba! Hayat perdesinin genç oyuncuları, yaşlı üstatları ve tabii toy çocukları, merhaba...
Ben geldim dünün çocuğu, yarının ihtiyarı, birkaç cümlem var ...
Hiç miyim düşte
Kimim
Kümesteki tavuk mu ?
Rüyalardan fırlayan rüyayım belki de
Yanağındaki demet
En iyi ihtimal
Annemin öfkesiyim
Düşte biri mi...
önce sabah gelir
sonra kıvranan vakitler
mumlar ve yatsı
ve düdükler ve ıslıklar
vakit geçiyor deriz;
yaklaşıyor bir sonraki gün
çocuklar biter son...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok