Baharı yüreğine düşen tomurcuk
Tutunmuş yalnızlık dalına
Yazın ortasında sanki bir hazan
Gökyüzünde karanfil kokar mı hüzün
Acı dünler yarının umut bugün...
Kin kan hüzün ve hazan
Hangi makinada işlendiğini bilmediğin kefenin
24’ünde ilk kez gördüğün baban
ve nefretle ezdiğin ilk böcek
Ceviz kabuğu kadar sağl...
Bu feraset kimin işiydi?
Ben dimağında gayya kuyusu
namı duyulan ağaç kabuğu iken
bu işgüzarlık kimin işiydi?
Füsunkar düşlerde incinmek
hangimizin keşf...
Yardım et ne olur bırakma beni
Sönmüş yürüdüğüm yolların ışıkları
Kaldırımlarda belli belirsiz siluetler
Gözlerimi kör ediyorlar acımasızca
Yapraklar...
GÜZEL HAVALAR
Beni bu güzel havalar mahvetti
Böyle havada istifa ettim
Evkaftaki memuriyetimden
Tütüne böyle havada alıştım
Böyle havada aşık oldum
Eve...
Bir gölge rahatlığı,
Vurdu üzerime sanki...
...
.....
Gölgem gibi,
Bir uzayıp bir kısalıyorum sanki...
Bir hızlanıp,
Bir yavaşlıyorum sanki...
...
K...
Meşe, köknar, huş ağacı
Köklerimden batıyorum
En iyi dostum kayıkçı
Terk ediyor beni kıyıya doğru
Gökyüzünde batmaya çalışırken güneş
Ay doğmak için ban...
Salınarak gelişin dokunduğunda bana,
olduğum yere mıhladın beni.
Saçlarına değen rüzgardan kıskanıp
öptüm seni ah, öptüm seni.
Kalp çarpıntımın miladı ol...
insan bazen güneşli akşamlara yenilir.
çay bardaklarının dibindeki şekere,
reçelini karıştıran arılara imrenir.
yüzüne değen rüzgardan gıdıklanır
ertesi...
Yağmur taneleri ıslatıyor kabanımı, fötr diyorsun
Soruyorum sana seni neden göremiyorum, fötr deyiveriyorsun
Fötr şapkama atıyorsun bütün suçu, ne zaman bu...
Son adımlarını atacaksın bir gün
bilmeyeceksin
Son kez güleceksin belki
bilmeyeceksin
Kızıp sinirlenip gideceksin gönül
almayacaksın
Kıymet bilsin diye...
Mükâfatlandıran ritmiyle ölüleri
Mezarlıkta bir ruh iki adam
Birbirine bunca eziyet eden
Bir rüya binbir kadeh kan
Katkısı taşlardan yığınla akan şiirim...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok