Salıverilmiştim, rüzgarın omzunda
Baharın kokusuyla sarhoş, mutlu ve özgür
Ağaçla uyumlu ve çölün sessizliği
gözlerim senin gözlerine düşene kadar
Dünyam...
Bitmeye mecbur inanç, yanmakla doğan taş önce
Önce bileklerden söz eden diken dolu ağızlar
Beklemiş su, yarılanmış su, unutulmuş su için en çok
Karlandım ...
yaprak yaprak döküldü bedenim
kokuma müştak toprağa rücu ettim
su ile balçık oldum kayboldum
hem iştiyak hem letafet nakşettim
ölme diye gör diye solmadı...
yedi seneden beri bıktım sesten.
içimde iki kişi var hepten,
birbirini kesip sonra seslenen.
denizlerden gelen sesten,
içimde var ölümü sezen.
biri biri...
Gamlandım mı, güçsüzleştim mi, bilmediğim kuytu kenarlarda huzursuzca duruyorum. Durmak, şu anlık yaptığım en sesli eylem. Yastığa kafamı koyduğumda geçmiş h...
Kaldır duvarlarını
Sen göklerden, bilinmezden
Varsayımlardan ibaret
Durmadan inatla ördüğün, aramızda dolaştığın böylece
Her şeyi işittiğin varlığınla
V...
Yine yazma ve şarap zamanı." ile başlamaya yüz tutmuş minik bir öyküsünü okudum Eroğlu'nun. Zülal'in aşk hikayesi. Yazarların, metinlerinde başkahramanlarını...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok