melis

insanlığın yokuşundan inerken,

hızla geçiyor yanımdan

düş ihtimalli hikaye katarları;

demir örste dövülmüş

vefa/sızılı bacaları tüte tüte.

ihtimal barın...

Sarılmıştık kör bir ışığın altında

Bir yere yetişir gibi 

Ne çok hızlı atıyordu kalplerimiz

Bir zaman sonra durdular

Aynı kör karanlığın altında

Konuşul...

Kendini de sevse, 

Bir ağacı yahut bir kediyi, 

Kadını, denizi, kuşu 

Her neyi seviyorsa 

Yeteri ve ederi kadar sevmeli insan

Durması gereken yerde de d...

Ben bir kaşif değilim
Ama ormanlarda gezerim
Suyun başında durdum
Duydum sesini duydum
Birden bire bir düş gelir
Mucizeler hep sudan gelir
Kıvrımların...

Ben bir denize akıyorum,

Üstüm-başım dağınık.

Uzaktan, küçücük,

Görüyorum seni.

İp atlar gibi geçiyorsun dalgaları

Geliyorsun üstüme.

Öyle kolaysın uza...

Vazgeçtiklerim var bu sabah,

gözlerin mesela,

bu sabah ansızın vazgeçmişim.

vazgeçtiklerim,

yani sen,

ve sesin,

bırakmışım bir kuşluk vakti,

kaybolmuş...

Titrek el ve yüreğime tek korkum
Aşkın bir sığınağa dönüşmesiydi
Uçuş değil, kaçış olmasıydı.
Ey AŞK, ey AŞK!
Mavi yüzün görünmüyor

Artık aşk
İçimiz...

Kendimi dünyanın tam ortasında, küçücük bir kutunun içinde hissediyorum. Dünyanın bütün ağırlığı içinde bulunduğum bu küçük kutunun üzerine çöküyor. Kutu ufa...

ateş almaya geldi ölüm

ölüm buhran kuytusunda beni bulmaya

peygamber kuyusunda beni boğmaya

memleketsizliğime adres sormaya geldi

saksağan göğsü sevdamı ...

Pecola farklı, güzel görünseydi, o zaman belki Cholly de farklı olurdu. Bayan Breedlove da öyle. Belki derlerdi ki: "Ay, şu güzel gözlü Pecola'ya bak. Bu güz...

Her şeyin yenisi gelene kadar,

Değerli olduğu,

Şu çağda,

Gün geçtikçe,

Onlara inat,

Eskiyorsun içimde..

Ve,

Biliyorum,

Ki,

Yaşamak budur,

Aşkı,

Y...

Siyah gömlekli polis memuru masaya vurdu ve; “Neden öldürdün lan?” diye bağırdı. Üç yüz kilometre hızla duvara çarpan bir araba gibi sallandı sorgu masası. K...

Mevsimler değişir bir anda 

Biz günleri kovalarken yıllar kaçar 

Lavantalar kokar, portakallar çiçek açar 

Bir kıymık batmıştı geçen yaz göğsümün kıyısına...

Yalnızlık esarette mutlulukla

Çabalamak sona ulaşmadan

Sormak kendine sen ve neden

Kilitli kapılar ardında hisleriyle başbaşa

Sorulmuş sorular cana vuran...

Hayata çoğu zaman yeni yeni sayfalarla başlamak zorunda kalabiliriz ki zaten bu yaşamın kanunu hep aynı sayfadan ilerlemez bu, illaki sayfa karalanacak üstü ...

En çok koyan da; tüm dinlemelerin, sitemlerin, serzenişlerin, suçlamaların, anlaşılmamanın ve anlamamanın sonunda dört duvar içinde o zifiri yatağa tek başın...