Melis Yüksel

Ağlat beni

Filistin'den İstanbul'a değin

tutuştur eteklerimi

Orta doğu dan geçerken

öyle hoyratça

öyle zalimce

öyle ki bahtıma tutun

hüzünle

kederli...

bozulmuş bir inanç 

ve bu inancın gölgesinde buymuş bizler

ahmak ağıtlara kulak verip

neyi ve kimi temsil ederiz 

her defasında bize sersemliği verir 

g...

Birbirine sağır bir o kadar da yabancı fikirler

Fikirden de ziyade birbirini kırmaya yeminli

Alçıdan porselenler.

Hapsolmuş nesneler.

Liderlerin bol,topl...

Yusuf değilim ama kuyudayım,

Üstelik çölümden geçen bir kervanda yok.

Isssız bir çöl, baharsız ve bucaksız...

Yüreğim havf içinde ve asla recayı tatmadı.
...

Gördüm duymazlığı, ilişmezliği gördüm

Uyanmazdım çakılmasa sigarana çakmaklar

Uyanmazdım beni yeni dünyalara alırdı rüyası

Görüyor musun tiksiniyorum yüzü...

Yuvasını kuzeye yapan bir karıncanın acemiliği içerisinde

Üşüyorum bütün sözcüklerin sıcaklığında

Bütün steplerde sığ bir kusma töreni bu

Bozkırda yaban ...

Kovalamaz içim, bu bir oyun değil

Soru işaretleri bana cevap verir

İşittim sazı serden, bu söz değil

Bilmek istemezsin eğlence nedir

Kaç kaçabildiğini...

huzurun tarlasında dikilen başak

korkuluk gibi istemiyor yaşamak

sararmak istemeyen sakin toprak

şenliği de yağmur kadar berrak

yapraklar kadar narin dud...

Hayvan insan olur bütünlüğü görünce

İnsan olduğunu bilir bunları düşününce

Birden birliğe kavuşur düşünmeyi bilince

Yeniden hayvan olur düşünceyi övünce

Gökyüzü yere düştü

Durduk yere bir hasret sancısı

Buralarda biraz yağmur istiyor

Susadı yalnızların tanrısı

Baktığım aynalar gerçeği göstermiyor

Susup s...

Karanlıktan akıp geldim. 

Yüreğimden süzülüp, 

Korkularımı yenip geldim. 

Seni bulmak umuduyla 

Uykularımdan kaçıp geldim. 

Ne sana rastladım 

Ne kokun...

Çok uzaklar

Göz kırpar bize

Bazen..

Yalnızlığın getirdiği sükûnet ve yavaşlayan zamanın verdiği teminatla yaşıyordu.

Günlerimi her şeyden köşe bucak kaçarak geçirmiştim. Yüzleşmek kimler taraf...

00:47

Temmuz ayının ilk günü ve bana verilen görev bir gezegeni korumakla eş değer. Pek seçim şansımın olmadığı, bilincimin tüm sinir uçlarına nüfuz eder...

Çocuk, özlemiş susmuş

Genç, sinirlenmiş küsmüş

Adam ikisini de alıp bir yanına

Derin bir iç çekmiş, gülmüş

Sen simsiyah bir kaldırım taşında beliren en parlak yıllarındasın.

Gölge etme kendine yazgından kaçan kuşları, tutamazsın.

Neden yazmaktasın içinde bulundu...

Ben şimdi sonsuz aynalar içinde ayna gibiyim.

Özgürlük esir benim ülkemde

Çocukların biçimsiz gülüşü ayakta tutuyor yalnızca şehirlerimi.

Sarı, siyah, kum...