Neden mutsuzluğumuzu ya da acıları-mızı uzun uzun ya da en ince detayına kadar düşünerek anlatırız da mutluluğumuzu ya da sevincimizi adeta tasvirlemek de da...
Girizgâhım yalpalayarak düz satıhlarına aktı günümün. Günümün pliseli münakaşası, katlanıp ütülenmiş bir yumuşatıcı şişesi. Ortalama bir zekanın altında fuka...
Küçükken en büyük korkum karanlıktı.Şimdi karanlık bir odada yalnız başıma oturuyorum ki bu beni en çok rahatlatan şeylerden biri.Kalbim huzuru hissediyor sa...
Gidecek yerin mi yok
senin
açtığımda gözümü
rüyalarımda kabuslarımda
sararken sigaramı
melodisinde şarkının
yediğim
lokmalarımda
içtiğim kahvede
yü...
Düşünceler dönüyor kafamda
Düzelmiyor bir an
Geçmiyor bir an
Kader bıraktı peşimi derken
Haber yok gelecekten
Gelmeyecek
Yarınlarda düşüp
Kalkamayac...
duvarları bilince başım, diye annemin koynu
sar beni annemin kokusu, ah annemin kokusu
döktüm bütün süt dişlerimi, annem kış geldi saçlarıma
ört üstümü an...
Ben yırtık bir koltuk üstünde
Fakat sıcak bir kanepenin
Uykuya devireceği vakitlerde
Biraz cansız biraz diri oturdum.
Gezindi gözlerim çevrede
Yal...
Kaç bulut geçti bilmem
Güller soldu yaprakları birer birer kurudu
Bozuk bir şemsiyeyle yağmurda yürümek gibiydi seni sevmek
Hem seviyor hem itiyordun nede...
bir insan
en çok beş yıl yaşamalı
her beş yılda bir ölmeli
ve yeniden doğmalı
mesela ben,
ölmek için kalan
son üç yılımdayım...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok