İmran
@nevahgok
kalbimdekiler ruhuma işler yaş on beş hisler 45lik iken
Tek bildiğim şey
bir adım kadar yakınım cehenneme
ve
tanrı
seni karşıma
çıkarmakla
acı çekmenin provasını
yaşatıyor bana
Biraz harmanım bu gece
içmesem
dertler kıyıya yanaşmayacak
aklımın ucunda
acılar içinde kıvranacak.
Umut renginde
hayaller takarım
oltanın ucuna
bir...
aç açıkta
zifiri karanlıktayız
ne kanatlarimızda eski heyecan
ne de ayaklarımızda derman var
Ateşini yakmış sigarasını sarmış
genç bir çobandı yolu gös...
Sakladı düşmandan
bin yıllık bir çınar gibi her dalında
kadını-erkeği-kundaktaki bebeği
doğacak güneşi
Saklı tuttu yüzündeki
zarif gülümsemesini
Kırl...
Vermiş hayatını anasına, şimdi kalmış tek başına. Yalnızlığı hep şaşırtır beni, neden korkar acaba, hayatına birini almaya. Hiç de güzelleştirmedi ki etrafın...
Üç defa.. Ve ayaklarımın yerden kesileceği yaşlarda bileklerimin hangi umutsuzlukla kesildiğini unutuyorum. Üç defa.. Yaklaşıyorum soğuk ve pürüzlü duvara. İ...
Sen giderken;
bir çocuğun dalından çaldığı
ham meyve gibi
bir şehrin
kahkasını
üzüntüsünü
umudunu
alıp cebinde götürdün
Well, I guess it would be nice if I could touch your body
I know not everybody has got a body like you, oh
But I gotta think twice before I give my heart a...
Göğün renk renk çizgilerinde
Diplere çekildiğim vakitler beni
İnadına yaşamaya iknaları
Eyleyen korkak kalbimin dirilişi.
Yok oluşumda hatırlarsan
...
Renk dediğinde ışığın kırılmasından ibaret,
Işık yok diyorsan, onun güzelliği ne öyleyse.
Zengin bir ruh bulacağın en büyük asalet,
Evet aşk bir zirve, ve...
Şimdi düşün ki ben geceyim,
Karanlığım,
Zifiri ve sessizim
Ben zindanım,
Aydınlık yok sana çıkana dek
Sen güneşsin,
Zindandaki küçük penceresin
Ben id...
Ben
cırcır böceklerini hiç sevmem
burada
zaten
en çok burada sevmem
hiç dinlemiyorlar beni
seni de dinlemezler
gerçi beni hiç dinlemediğine göre
se...
Bana verdiğin ceketine sarılıp uyuyorum. Kokusu gitmiş, kendisi kalmış. Ömrümüz yetinmekle geçip gidiyor. Senin parlayan yıldızın, dünyan, aşkın gitmiş ve ye...
Kan mı çözecekti, kurşun mu söyle?
Düşen nestalik başların ardından koluma,
böyle mi olacaktı sonu kuşandığımız filizlerin.
Keskin mi kalacaktın bir avuç ...
Henüz
yaşamadığım bir yarın var
ve
o günü
aç bir bebeğin memeye
baharın güneşe
toprağın suya doyması gibi
seni düşünerek
doyasıya yaşayacağım.
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok