gün geceye ateşten bir yer seçiyor
gökyüzünün suratı yara bere içinde bir nezaket
doğrulup dilediğim ne varsa hepsine de dokunuyorum
sadece bekleyerek
ka...
Adem ve Fuat
Kovuldu cennetten
Bırakıldık Dünya’ya
Uzun kanatlı leyleklerle
Ateş bulduk
Orta doğunun açıklarında
Tahtadan mızrak yaptık
Ormana dalıp a...
nerelisin
senin olduğun her yerliyim
nasılsın
Sen nasılsın öyleyim
Uzak diyarlara yolculuklara çıkalım
Işığımızı karanliklarimizla kapatalım
Ve bi...
İşşiziz
Sevgimiz işimiz
Yok kibrimiz
Kapattım kalbimi kalbine
Sana söylenir tüm şarkılar
Sana yazılır tüm şiirler
Söylesene kadın
Sadece söyle ...
Ruhumun yırtık astarından sızıyor mavi. Saçlarıma düğümlenmiş geçmiş bırakmıyor mavideki izimi. Şimdi ise batıyorum usul usul göğe, mavinin en metruk köşesine.
Sahip olduğumuz bağlar niçin bir yerden sonra bize ağırlık vermeye başlar. Sevginin bir ön koşulu var mıydı? Hissettiğim duygunun eğreti durmayacağı bir sevg...
Şimdi yürüdüğüm sokaklarda yalnızım.
Ruhum yük veriyor bedenime.
Ağırlık ihtişamlı zorlu büsbütün.
Ahkâm kesiyor yüreğim hala olanlara.
İki çift ayak var...
Aramıza aşamayacağımız kilometreler girecek. Yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezken aramıza yıllar girecek ve bir daha konuşamayacağız, eskisi gibi gülüşemeyeceğ...
Dönüp duruyoruz bu çemberin içinde,
Sonra durup bakıyoruz olduğumuz yere
Başladığımız yerdeyiz yine.
Kaybettiklerimizden, kazandıklarımızdan,
Üzüntü ya d...
Seyretmesi keyifliydi dostlar, uzaktan sizi
Üç perdelik komedi, oyunlar bitti
Ne alkışlayın ne de ağlayan kapandı perde
Ne anladıysanız onu düşünün sadece
Her saniyenin yirmi bir gramlık ruha verdiği bir sancı eşliğinde durmadan pişman olmak ya da olmaya çalışmak mı? Böyle bir paradoks... Hangimiz kendimizdi; y...
Seni her benimsediğimde muteber
Beni her senimsediğinde şehrinâz
Seni her gülümsediğimde mehrû
öyle mutantan
öyle müstesna
öyle buluntu
Seni her öfkele...
Paris, 17 Şubat 1903
Çok Sayın Bay,
Mektubunuz birkaç gün önce elime geçti ancak. Bana karşı beslediğiniz büyük ve sevindirici güven için teşekkür etmek is...
Dikeni eline geçmiş bahçenin öldürmek istediği can
Kurdun mu saatini kaybının çalındığı an
Gülüşleri saklanır cani bir heykelin
Biterse vahşeti sarılır sa...
Nedir seni bağrı taş tutmuş yapan
Gözlerim alınsın üzerinden aklım bağlanmış zincirlerle
Yakmadım hiçbir cümlesini ahımın taşan
Bilmez deme için bilir der...
Well, I've been here before
Sat on a floor in a grey, grey room
Where I stay in all day, I don't eat
But I play with this grey, grey food
Desole, If some...
Sonra onlar çılgınlık bitip
Sürü dağılınca, yapayalnız gecelerde
Durgun ve dilsiz, yastıklara çivili
Bir mızıka sesiyle uyanmazlar mı
Asaf'ın ateşler...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok