Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Başka şarkılar hatırlatıyoruz birbirimize
Başka yüzler, başka tenler.
Ben sen oluyorum, sen ben oluyorsun
Bir sevişiyoruz akşamüstü terk edilmiş bir sanda...
Masamı toplamadım bu gece
Yakmadım tabakamdaki son sigaray
Açık kalsın ışıklar söndürmeyeceğim
Üşendigimden değil he
Vazgeçtim sadece
Vazgeçtim öylec...
Bugün mezarımdan kalkıyorum
Renkli rüyanın içinde kullanılmayan
beyaz boya renklere karışıyor adeta
Bahar mı yaz mı belli değil
Ben kışı yaşıyorum, kışı ...
İçimden geldi ağlamak.
Bir dönüşüm...
Bedene ulaştıkça, düşündükçe,
Akılda kalbi tuttukça...
...Kuru, soğuk, ıslak...
Gözlerimde bir ışık görür ve tırma...
olimpos,
bozuk pusulamın güneyi
kırık beyaz rüyamın gerisinde
ak sakal mavi perçem
boya kalemlerimle tanrıcılık oynayan
şu zeusa bak çapkınlık peşinde
...
tadını
kokusunu öylece
bütün bedeninin tembelliği
içerisinde rastlantısal
merak dolu
tüm uzuvlarıyla
bilimsel davranışlar ile
tanımaya çalışan
bir ...
Hızlıca çalındı evin kapısı,
Gelen kimdi?
Perdenin ardından göz bebekleri büyüyen bir çift göz,
Bir casus edasıyla tedirgin ve ürkek.
Gelen ise bir atlı...
kan kızıl, güneş sıcak
ve şu günlerde nefes almak zor.
tedavülden kaldırılmış sevmek.
söylenmiyor artık
aşk türküleri.
ama her yanım senin sanrıların. ...
Bir şeyler olacak biliyorum
İçimdeki isyanı bastıracak bir şey
Ölecek miyim acaba?
Toprak attılar üstüme gördüm
Topraktı evet,
Birisi yüzüne de at dedi ...
Buğday rengi kolları vardı
Gece gibi çökerdi başım
Yeşil ojelere kan bulaşmamıştı
Van Gogh'un kulağı hala yerindeydi
Bir ismim, bir de cismim vardı
Henü...
Gönlümde sakladığım gizli sevgili
Allar, yeşiller, morlar içinde.
Bağırsa da sana gamlı yüreğim,
Sen İstanbul'sun ben ise garip bir martı.
Taze simitle k...
Birleşmiş iki ruh yalnızca bir
yanılsamaya,
yalnızlaşmaya,
gitgide yığılan anılara
ve ardı ardına yazılmış şiirlere dönüştü.
Sığınağım bildiğim yerin
s...
Dört mistik vadinin, en güneşlisi,
Kırk hikayeyi barındırmalı,
Dört yüz gecekondusuyla,
İki ay aydınlatmalı geceyi,
Geceye konmalı sekiz şiir.
Dört mist...
bundan böyle sayıklama ismimi,
belki unutmak zor gelir lakin sanırım bunu yapabilirim.
nasıl olsa vazgeçtim dedin,
öyleyse beni görmemeye cesaret edebilmi...
Sorarlarsa sen kimsin diye?
Ne tür bir cevap vermeli insan....
Adını, soyadını, işini, memleketini söylese yeter mi beni anlatmaya
Nedir bu ben?
Ben olm...
Yaz sıcağından bunalmış
ve belki de
tutkuyla hazanı bekleyen
bir yaprak
ayrılıverdi dalından.
(dala mı içmeli şimdi
yaprağa mı)
yaprağın daldan düşüşü...
Göz yanılsamasıdır, dedi.
Gözler yanılır da, ya gönül?
Gönül düşer…
Bir yaprak gibi düşer,
düşer de savrulur saçlarından kopan esintide
(Toplama saçlar...
seçmişsem bu yalnızlığı
neden bu yakıcı kaygı?
kahretmek için mi
biz zavallı kulları
bilincim yok ve galip oldum
ufak uzaklara dalışlar
her sabah uyanm...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok