Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Son zamanlarda meşhur edilen bir beyit var. Nedir o bakalım beraber:
“Vakti şadi de gelir mevsim-i mihnette geçer. Ben eğer yanlış hatırlamıyorsa...
Mart ayının sonu ben yine sendeyim,
Sığındım saçağının altına kederliyim,
Elim göğsümde, çaresizlik içinde,
Çarelerden bir çare...
Aradım, sordum, çabala...
Mevsim ne bahar ne kış,
Mevsim sen!
Eylül gözlerin,
Sözlerin Mart,
Bir tek busen kalmış aklımda..
işte o Mayıs
Her Temmuz çalarız kalbinin kapısını,
...
Mevsimler tıpki senin gibi,
İlk bahar kadar uzağımda
Son bahar kadar yakınımdasın,
Buz gibi havada bana sokaklarda
Volta attırdı gözlerin,
Yıldızla...
Ağaçlarda yaşayan bendim
Onları güzelleştiren...
Sonra
Mevsimlere merhamet gösterdim
Huyları değişti zamanla
Ömrüm sarardı
Rüzgara şefkat gösterdim
He...
Gözlerimde kendi kayboluşunu izlemek ne zordu şu değişen koşullarda. Sanırsam soğuk kalbim sıcaklığı yeterince hissetti, özellikle gözlerine bakarken. Ne aci...
İşin garibi
Aşk terk ederken seni
Benim başımı alıp gidesim bile yok
Yokluğundan bir taş
Nereye isterse çarpsın
Kumru Sokağın başında bekledim
Buenes...
bir çocuk kapı önünde
ince zarif ciddi bir çocuk
pazartesi sabahı kuşluk vaktinde
nasıl ki gitti diye babası
her pazartesi kuşluk vaktinde
gelir diye ba...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok