Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Bu on dokuz yaşındaki bedenin içinde
Her tarafı çatlaklar içinde olan
Parçalanmaya hazır
Hayata ince bir yara bandıyla tutunan
Kırk yaşında bir ruh var.
Bizim üstümüze hiç ölüm planlamadım ben
Yolda yürürken mesela
Hiçbir çizgide yahut kaldırımda bir gözyaşı görmedim
Aksine kaldırımları birleştirdim
...
Geceler göğsüme sokulurdu usulca
Kokumu severlerdi sanırım
Gitmek bilmezlerdi
Ya da bana öyle geçmek bilmezdi zaman
Her oluşan gölgeden
Bir fal çıkarırd...
Düşüncelerimde
hayalin hakikatle karışıyor
hangisi gerçek diye arafta oluyorum
O kadar inanmışım ki
hayal ederken
hayal olduğunu unutmuşum
Şiirler öpmüş yüzünü.
Dudakları tutkuyu,
Gözleri sevdayı, göz altları acıyı çağırıyor.
Her noktasından eşsiz bir kelime öpmüş,
Her noktasından ayrı bir a...
Elim kaleme gitmez oldu,
Ağladığından beri omzumda.
Dilimin döndüremediği kelimleri,
Yazmaktan korktum beyaz kağıda.
Her şeye baştan başlamak lazım.
Konuşmaya, emeklemeye en başından.
Yirmilik dişini çektirmeye en başından.
Öpüşmeye en baştan,
kavgaya en baştan başlamak...
Sabah güneşi kayboldu...
Her yer temiz, ışıl ışıl
Çam ağaçları gelinlik giymiş.
Yerler büyük küçük basamaklarla kaplı.
Kar topu savaşı çığlıklarıyla dolu...
ne güzel şey çocuk olmak
ne umutlu şey
ne vurdumduymaz
ne kendini bilmez...
çocuk olmak isterim tekrardan
umut dolu olmak
kirazı yemek değil de
kulağı...
Ona şaka dediler
Eğlence dediler
Mizah dediler
Dedikçe dediler
Üzüyorlar, biraz da kırıyorlar
Dalga geçiyorlar
Eğleniyoruz diyorlar ve yapmaya devam ed...
Bak! Tam burada kalbim
Tanrının terk ettiği bende
Senin için anlamını yitiren
Mazinin raflarında
Ne umutludur ki döngü
Acımasızlağıma rağmen sürünür
Ba...
Yabancı bu şehre.
Bu gözler bu ayaklar.
Yitip gittim çocukluğumun çayırlarında.
Hâlâ kavak ağaçlarının altında bir yanım.
Ayaklarımı sakındığım ısırgan o...
bakışlarım kurşuna mevki sağlar
ellerini tanımam artık nerede görsem
bir duvarın dibi ve kolsuzum şimdi
haraplara sataşır kudretiyle gövdem
unutuşun gölg...
Her birimiz kendi odalarımızda
Yoksul kendi karanlığında
Her şeye sahibiz
Herkes bizim uzağımızda
Tanrısal kurnazlıklar sarmış benliğimizi
Haysiyet, iyi...
Bir şey demeyeceksen gidiyorum dedi.
Gelmemiş birine git demek
Dilsize konuş demek gibiydi.
Sustum.
Ve tarih, gelmemiş birinin gidişine şahit oldu.
Gecenin içinden ayrık ayrık çıkarken
duyumsuyorum parça parça öldüğümü
hayal meyal evimde
Gün doğuran bayat serden geçti
Bilirim ki serde umut var
Ancak...
Biraz daha uzaksın
aralık sanki aylardan
hoşça kal diyebildim güçlükle
sesimi iğneden geçirerek
bu son değil eminim
bir kere bulaşınca ele
zifir misali...
Arşeyi; bir küçük serçeyi tutar gibi narin,
Kemanı başından, sevdiğin kadını tutar gibi sıkı,
Yar omzu gibi yanağını koyup kıçına kemanın,
Saçları gibi ok...
Yüzümde eski hatıraların izleri birikmiş
Çok hatıra da hatır da yok aslında
Benim içimde olan bir şeyin anlaşılması
Pek de mümkün değil başkalarınca
Keli...
büyütmüşüm çiçekleri koparman için
sorman saçma yazdığımı hanginiz için
Ülgen ortalıkta yok o zaman diyeyim
"kendimden vazgeçtim ben başkasıyla yol alm...
Sizleri tanımıyorum.
Ben kendimin kölesiyim.
Ait olduğum her yerin
Parıltılı kayganlığına sahibim.
Biliyorum ki
Eğer bir mahkumiyet olacaksa
Reddetmeye...
Bi' gülüverir,
Bi' yaslar başını omzunuza
Unutuverirsiniz
Evde ekmek, cepte metelik olmadığını.
Hele girdi miydi kolunuza yürürken
İyiden iyiye hissediy...
Kara kalıpların içinden bir lityum abidesi çıkar gelir
Elleri süngüdedir savaşmak için
Çakralarını kapatan güneşin acısını kılıfından hisseder
Güzel bir g...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok