Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Önceleri çok süslü kelimeler kullanırdım
Şimdiyse yalınlaştı kelimelerim
Kelimeler dizerdim sıra sıra, inci
Her birinde aşkın, ölümün, hayatın gizi
Her b...
Gece karanlığında nazarının değdiği taşa takılıp düşüyorum.
Zaman geçmeyen kör sokakta, kartona sarılan kimsesizim.
Sensizlik kış gecesi kadar soğuk, üşüyo...
Yılların verdiği yorgunluk bu,
dinlenmek ister gönlünde.
Biraz soluklanmak,
sakinleşmek ister belki de.
Hazan vakti gelir dedim, gelmedi.
Kış geldiğinde...
Bugün bardağıma doldurduğum karanlıktan kana kana içiyorum. Bitiyorum, yitiyorum...
Dünden kalan hiçbir şeyi bugüne saymıyorum. Üzülüyorum varoş ve yıkıntı ...
İnsan büyüdükçe ayrılırmış sevdiklerinden
Ayrılacaksam senden istemem büyümek
Kaburgamı kaburgana sevgimle düğümledim
Sensiz dünya sana kavuşmanın bekleyi...
Sevenlerine kendime yakın bulduğum şarkılardan birini daha bırakıyorum. Kendinizi bulduğunuz yerleri yoruma bırakabilirsiniz. İyi dinlemeler :)🌸
Elimdeki kitaba aldanma
ben senin peygamberin değilim.
Hammaddesi ya sabır dil altı haplarım
Şiir yazıyor diye yargılanıyor
Ne zaman yemin etsen
bir aya...
en çok ben sevdim adlı bir köy var aklımda
içinde hep yanılanlar, hep yalanlar
bu dünyada sadece kendini ve beni kandırabilmiş olanlar
hiç saate bakmadan ...
Sözü ve bestesi anlık doğaçlama ile yapılmıştır :)
Kendimi güldürmek için yaptığım bir parça, sizin de yüzünüz hep gülsün :)
unutulmuş gibi yapılır ilk zamanlar,
odanda bir başımayım sanırsın
acın taze gelir
karanlıkla baş başa olduğunu o an anlarsın.
çok sonradan bastırır yara...
Dağ başında
kentin hazin türküsü
balık kokulu teyzeler tarafından farklı farklı açılardan söylenmekte.
Güneş değmiş göğsüme
bohçamda, biriktirdiğim buz k...
Zihnimde bir tutukluk,
Bir rüya kitabının içinde sanki mutluluk.
Kitabın dışı,
Azap veren bir kalp sızısı.
İçim, hastalıklı çocuklarla yığılı...
Dışım ...
Ah ne kadar boş bakıyorum eşyalara.
Ah ne kadar boş bakıyorum şu binalara, camilere, yollara ve surlara.
Kim ne düşündü bakarken?
Kim ne düşündü önlerinde...
Gecenin parmak izleri kalıyor alnımın ortasında
Zihnim meşgul karanlığın efsunuyla
Dün geçti, bugün boşluk, yarın şüpheli
Nerede hissettiysem yaşadığımı
...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok