Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Yanılgının karanlığından
İnancın ateşli sözcükleriyle
Düşmüş ruhunu kurtardığımda,
Çırpınarak lanetledin,
Aklını çelen yüz karasını;
Unutan vicdanın,
H...
en çok sen bilirsin, uzaklaşmanın ürkütücü cesaretini.
sen bilirsin, dudaklarım titrerken ellerimin çaresizliğini.
ve sen, yine sen bilirsin
dengemi boz...
Evde kalmış katibenin cam kırışları...
Akranları ile konuşan madam Valeria.
Evler, tekrar döşenen çitler.
Burası Avrupa'nın en soğukkanlı şehri.
Memurlar...
Günler geçtikçe işlevlerim dökülüyor,
Saçlarımla beraber.
Belki kendimi de dökmeliyim,
Toprak kasenin içine.
Kuruyan zihnimin çatlaklarından
Kanlarım sı...
Sevgilim,
bugün gözlerin
sözlerinin arkasına saklanmış
buğulu bir çift
küreden başka bir şey değil
Bugün sözler
yalan olmaya çok meyilli,
ağzından çık...
Yoruldum artık
yalnız yolculuklardan
Acımasızca kapanan sayfalardan
Oysa ben uçmak isterdim
Martılarla vapurlardan
Yoruldum artık
Cam kenarlarında yapı...
piyanist yalnızlığıyla yaşıyorum,
üstümde belli belirsiz kırılmışlıklar.
karanlıktan büyük suçlar mı işlemişim?
sağır edici siren, kırmızı mavi ışıklar,
...
Sevgili Tayfur,
Kendi kendime verdiğim savaşta insanların arada kaynaması sadece çabam oldu.
Sen her zamanki gibi haklı olmaya çalıştın sanırım beni anlama...
Korkar oldum,
Soğuktan, sokaklardan.
Geceleri tahta pencerelerin darpından
Rüzgârın tahta ocakları sallamasından.
Bir göz dört engel
Hayli beni işitiyor...
Yere yeni inen sofranın farkında değildi Kör Ali. Tahta kaplamalı küçük camından, az ötedeki yer yer sararmış, kurumuş ekinlere, tarlasına ve yağmur duasına ...
Bakışları güzel sevgilim
Bir tek sana değemedim
Gördüğüm günün sabahından beri
İçim belki yangın yeri
Sözlerim kimseye ulaşmadı sevgilim
Sanki karanlık ...
Gece, ipek kumaştan gökyüzü
Mavi rüya kuşları sıcak evimden kopuşumu kutluyorlar
Şimdi uzak yerler gibiyim aynalarda
Ve bazen göçüp gidiyorum sabah yağmur...
Günyüzü göster hekim.
Yok mudur çare, on paralık
Yalnız tarih kokuyor
Çiçeklerim, güneşim.
Oda içinde odacık
Dört duvar, bir dünya
Tek katlı saray.
Sı...
Ağaçlar, sarı yapraklar gölgesinde
ayırmadığı yeni çocuklar,
Nice hadiseler...
Bir ağaç,
Kaç yıl yaşar?
Ne görür, görür de anlatamaz
Ne işitir, işitir ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok