Edebiyat > Günlük
Bu alanda, günlük adı altında ürettiğiniz metinleri paylaşabilirsiniz.
Gerçek özgürlük, fedakarlığı ve acı çekmeyi gerektirir. Çoğu insan özgürlüğü sadece istediğini zanneder. Aslında toplumsal düzenin esaretini, katı kuralları ...
içimde dindiremediğim bir özlem duygusu var. dışımda kesilen demirlere karışan ateşböceği sesleri. şehirlerarası yola uzanan sokak lambaları karşımdaki koltu...
Bu şehre geleli 10 gün oldu zaman hiç bu kadar hızlı akmamıştı benim için. Sıfırdan yep yeni insanlar hiç tanımadığım bir şehirde hiç tanımadığım insanlarla ...
Aynı ben miyim? Geliştim de mi döndüm oraya? Her zaman mı başa atıyor yol beni ya da ben rehavetteydim belli. Saldım ama bu sefer geldi yine o periler. Gördü...
Verdim en güzel zamanlarımı belirsizliğe. Kayboldum derinde çıktım suyun üstüne akıyor. İşte bir şeyler yine sıkıntı yaptı bende saat 19.25 bir anlamı yok. B...
Ruhum çok yorgun, varolmak çok yorucu.
Bunu şehrime bağlıyorum çaresizce.
Belki başka yerlerde varolmak yorucu olmaz diye umut edebilmek için.
Bir insanı uzaktan da özlüyormuşsun, bir adamın kokusunu uzaktan da hissedebiliyormuşsun, bir gülüşün çukurlarına hayranlıkla da gamzelim diyebiliyormuşsun.
...
Bugün farklı şeylere karar verildi, sadece istediğim için yapacağım şeylere, yanıp kül olan şeylere. Benim taharet musluğundan farkımın olmadığını hissettire...
Adının geçtiği tüm sayfaları yırtmak istedim, yakmak istedim, küllerini bir kavanoza koyup fırlatmak istedim; ilk bulduğum denize, her zaman içinde olan deni...
Ey yaradanın evladı! Sen misin beni görür de betimlersin sığ sularında! Sen beni sende görürsün de, dilin yeter mi söylemeye? Sen bende meydana gelirken, han...
Bazen gerçeklik kayboluyor gözlerimden. Mesafeler giriyor dünyayla arama. Kendime bile yabancı kalıyorum. Kimim neredeyim anlamıyorum. Mutlu muyum değil miyi...
Sevgili Günlük bugün biraz üzüldük
Güldük, eğlendik
Güldük, budandık
Güldük, ağladık
Güldük, dalımızdan kesildik
Sevgili günlük,
Yaşamaktan ve yarından o kadar çok korkuyorum ki bu korku başa çıkılmaz bir hal almaya başladı. Yarının ne getireceğini bilmemek insanı de...
Saat 8.
Uyanalı belki on belki on beş dakika oldu. Alt katımdaki dükkanların birinden, yürek parçalayıcı bir müzik sesi. Pencereyi açıp baktım , ama nereden...
Ah çok az kaldı o beklenen günlere. Elimi kolumu nereye koyacağımı şaşırıyorum. Onu mu önce halletsem, bunu mu şimdi yapsam derken yerimden kalkamıyorum. Zih...
O günü çok iyi hatırlıyorum. Köşedeki koltuğa sessizce oturmuştun. Ağır ağır doğruldun, sehpanın üzerinde duran gözlüğünü aldın. Kitaptan birkaç sayfa okudun...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok