Ne Okuyorum
Bu alanda, okumakta olduğunuz kitabı yorumlayıp paylaşabilirsiniz.
Her susmak ölüm değil iyi belle
Sustum sustum da güçleniverdim.
Susmak
Daha büyük çığlıklara hazırlık bende.
*
İşte benim yine dimdik karşınızda
Yi...
"Ne çok yaşdönümü, krizi geçirdik hepimiz"
demişti, geceyarısı -son sigarasını söndürüp
kalkmadan: "Askerler, kötü paranın kötü
dağılımı, değer bunalımı v...
Demin
Oturduk bir kıyıda ikimiz
Yeni bir aşkla, karımla ben
Yeni, yepyeni bir aşkla
Üstümüzden pek acayip kuşlar geçti
Bir sonsuzdan bir başka sonsuza.
...
Çoklarından düşüyor da bunca
Görmüyor gelip geçenler
Eğilip alıyorum
Solgun bir gül oluyor dokununca.
*
Ya büyük şehirlerin birinde
Geziniyor kalabalı...
Yollar çok erken akşam da silindi,
Kalmadı kaybolma ümidim bile;
Başka bir şey örttü ayak sesini
Ay rengi sessizliğin ötesinde.
*
Uzakta her şey...
Yetmiş iki gündür bir dolapta kilitliyim.
Yalnızca anahtar deliğinden hava giriyor ve ölü bir ışık sızıyor içeri.
Yalnızlık hiç de tanrısal değil, görkemli...
15. yaş gününü kutlamaya hazırlanan Sofie, posta kutusunda, 'Kimsin sen?' yazılı bir kağıt bulur. Bu soruyu, diğer sorular ve günümüze kadar uzanan bir felse...
Ben senin en çok sesini sevdim
Buğulu çoğu zaman, taze bir ekmek gibi
Önce aşka çağıran, sonra dinlendiren
Bana her zaman dost, her zaman sevgili
-
Ben ...
İnsanlar şehirlere, ayak bastığı toprağa ve yüz göz olduğu her insana iyisi ve kötüsü ile minnet diyor... Osman hocamız Artvin’e ve Şavşat’a duyduğu, hatta ...
Aşksız ve paramparçaydı yaşam
bir inancın yüceliğinde buldum seni
bir kavganın güzelliğinde sevdim.
bitmedi daha sürüyor o kavga
ve sürecek
yeryüzü ...
KİRPİNİN ÖCÜ
Şimdi ölü bir kirpiyim.
*
Yüzeyi dikenlerle kaplatan, dışa çekerken döndüren gözümü en derine sen oluyorsun. Bir kez yakmıştın beni, bir ku...
Küçüğüm, bu senin sesin, güzel ırmak
Önce rüzgârın öptüğü, sonra benim öptüğüm
Bu bitmemiş şiirler senin ayakbileklerin
Soluğun, kokun, karnın, gölgeli gö...
Sen ne getirdin bana çocukluğundan?
şen kahkahalar ulumalar dona kalmalar mı?
Üzüncün senin hangi çağrışımlara uzandı
benim eskil saatlerimde?
geçmişsiz...
sayende sayebân olduk istanbul şehri
sayende sebil olduk aç kaldık sefil olduk
yıldızlar dem çekti güvercinler gibi başucumuzda
ve yaktı perişan eyledi si...
"Öğret bana, nasıl unutulur düşünmek?"
(sayfa 13)
Binlerce kez beter olsun gece, senin ışığın yoksa.
Öğrenciler nasıl ayrılırsa ders kitaplarından
Öyle...
alnını
dağ ateşiyle ısıtan
yüzünü
kanla yıkayan dostum
senin
uyurken dudağında gülümseyen bordo gül
benim kalbimi harmanlayan isyan olsun
şimdi dingin...
Bir ilaç içsem bari diye düşündüm,
Biraz kolonya sürünsem,
Ferahlasam, pencereyi açsam.
Şöyle bir şey yazdım sonra:
Yağmur, çamurlu bir elbise dikiyor şe...
Yıllar öncesinde okuduğum en sevdiğim kitaplardan birisiydi. Bugüne kadar dolabımın tozlu raflarında sararmaya mahkum edilmişken prangalarından söküp çıkardı...
Düşlerimiz, hakkında bilgi sahibi olduğumuz şeylerin garip biçimde bir araya gelmesinden oluşuyor. En katıksız düşlerimizin kaynağı, deneyimimizin kaynağıyla...
Öncelikle şunu söylemeliyim ki Hakan Günday önyargılı olduğum yazarlardan biriydi. Her ne kadar Şahsiyet dizisini çok sevmiş olsam da... Fakat bu kitap önyar...
Büyüdükçe şaşırdım karşıma çıkan her şeye
Her insanda biraz daha hayal kırıklığına uğradım.
Uzun kış geceleri büzüldüğüm yer yatağında
Kurduğum bütün hay...
Son itiraf
Seneler geçti, sevgili Manuel Valadares. Bugün kırk sekiz yaşındayım ve hâlâ kendimi hasrete öyle kapatıyorum ki hâlâ çocuk olduğumu zannediyorum...
Tarihte geri kalmış ve değişimler şenliğine katılmamış uygarlıklardaki zihin çarpıklıkları üzerine bir deneme kitabı.
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok