Edebiyat > Şiir

Uyudu hayallerim

Yorgunluklan olsa gerek...

Hafıza kaybı gibi bazen

Yine seni aynı sevmek...

Sen misin bu yerden göğe kadar haklı olan

Damardaki kan bile durdu bilinçten önce

Susar mısın bilmem

Sendeki bu sussuzluk inançtan eder mantığı

Yıldızlar

Parlıyor gecenin karanlığında

Tek tek geçiyor

Aydınlığa

Sönüyor aydınlığa kavuşunca

Kaybolmuşsun bulanın yok

Söyleyenin var kulağın yok

Baharın var burnun yok

Kendine uzanan dilin yok

Adımın var ruhun yok

Ses veren çok vicdanın yok

Ann...

Ruhumu ateşe verdin giderken

Ne güzel ormandım oysa

Dört bir yanım gülüşün açmıştı...

belki kırk gün önce öldüm 

kırkım okundu 

sobanın göz kırptığı kavak dalları 

ve

içli bir ses 

evimi mesken tutmuş 

sokak köpekleri 

ansızın düğmeleri...

okuduğumda batardı boğazıma kelimeler

yazdığımda kutsanmazdı yazdıklarım

sabır diyorlar adına

günlerden hangi gün bilmez iken

çalılardan yapılma hevesti ...

Dişlerimi sıkarak söylediğim her şey benim

Hep aynı streste konuşturmuyor yaşam

Altıda üstüde berbatlaştı boktan zaman

Zoruna gidiyor dimi senin gibi yürü...

Gelmicek o gün 

Bekliyorum zamanın içinde oturmuş 

Kuruyor ayaklarım 

Kapalı yolları 

Arşınladım 

Ümitsizliğim mi?

SafSevgi 

Zamanı bana al 

Sakladım...

Sahibine ait olduğunu düşündüğü şeyler 

Korgun eşyaları

Yani bi’ yorgun mermi

Sapı olmayan bir neşter

Üretilmiş köpekleri yeni yılın

Ve Ekberin

Göz sor...

Dilimin akarında bir çağlayan ölüsü

Üzerinde beyaz ellerle boğulmuş kelimeler

İster öp ister itekle

Harcın mıdır diriltmek

Üstü açık cesetlerin

Boğulduk...

Aradığın şeyin adını bilmemek ne de zor 

Bir ruh 

Yalnızlık tanrıların işi demedim mi sana 

Bir ruh 

Zaten kayıpsın bir de sarılarak kaybol

Güneş , sen ...

Unuttumdu

Bir şehri geceden göç ettireni

Sabahsız trenlerin duraklarından

Unuttumdu

Yıkılmış sokaklarında bir şehrin

Kimdi ellerini yabaniye çalan

Unut...

Saçlarında denizin dalgaları saklı dedi

Gizden bir “hu” geldi

Dedi okyanustur içim boğulursun

Gizi açanın arayışı dinginliktir dedi

Bilirim yorgunsun

Bedeviler deniz aşırı, kırsal ve tabiatı gereği kumsal aşklara ait,

Ünsüz harfler ellerimde birikirken, dudaklarım çığlık atıyor en tizden.

Sesleniyorum en...

İçimde bir yığıltı yaşamak

İçimde bir yaşamak yığını

İçimde yastığa boğdurulmuş bağırtı

İçimde bir yığın yaşamak

Bir şehzade ölümü içim

İçimde yay kiriş...

Saye;

Ne olacak bu düşünülmeden atılmış, atılmasa da düşünülmüş mesajların akıbeti?

Baksana, sevenler hep kırgınlığın iki yanına uzanmışlar.

Ah bir bilsel...

senden önce

unutulmuş izlerin

sürgün yeriydi düşlerim...

Ölüm geldiği vakit

İnsanlar toplandı etrafımda

Bir imamın önünde kaldı bedenim

İnsanlarsa arkamda

Toprağın içinde üstüme atılan topraklar

İnsanlar ...

uzakta kimsenin olmadığı bir yerdesin

silinmiş soluk bir günün ardında

sakladım her şeyi

husursuzluğum şimdilerde

kurak bir yurt edinir kendine

gözyaşl...

Tercümesi olmayan bakışlar yerine ulaştı vakitsiz.

Sisli ve soğuk nefesimle sokağı büyütüyordum içimde.

Bir yerlerde benim olanı bulmakla uğraşan terk edil...

Düşer yağmur 

Kan kokan Örümcek Zambağı'na*

Çürümüş ruhların evinden

Çıkar bir Mahluk

Ellerini birleştirip kaldırarak

Başını alçaltıp 

Yakarır...

Kuzg...

...

İnsan utanır

bazen

okuduğu bir kitaptan

izlediği filmden

sevdiği bir yazardan

bir şiirin bir mısrasından

yazdıklarından

insan bazen

utanır

yaşa...

Özlemden usanır mı insan

Kurudu dudaklarım

Gözlerim yardıma koşar

Yoruldum dedi şair

Özlemekten yoruldum

Bilindik yollardı dedi yetişkin

Seçme seçilme...

Yeterince yakıcı bir sıvı

Boynumdan aşağı doğru süzülen bir çift dudak gibi

Göğsümde durup dinlenen bir baş...

Yakıcı, haddinden fazla sıcak

Karnım üzeri...