Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Kırmızı kıpkırmızı bir geceydi
Yalancı ışıklar odamı kuşatmıştı
Biraz cumartesi fazlasıyla pazardı
Gözlerim görüp görmemekte kararsızdı
Kaçınılmaz sarho...
Neden göremiyorsun...
Canım yanıyor...
Kalbimin her zerresini yandığını hissediyorum.
Seni seviyorum.
Maalesef seni seviyorum.
Maalesefe iyi bak.
Sana ...
bakıyor masadaki herkes bize,
lâkin kimse bizi görmezcesine.
sessizlik;
bıçak kadar keskin.
bir çatalın ucunda dengede duran,
ellerimizde un ufak...
Nedir mutluluk?
TDK kelime kökeni olarak “Bütün özlemlere eksiksiz ve sürekli olarak ulaşılmaktan duyulan kıvanç durumu, mut, ongunluk, kut, saadet, bahtiy...
Ölümün gördüğü en yalnız adamdım. Onun olduğu odaya girdim, etrafında dönerek yatakta kıvrıldı, bana yer kalmamıştı. Kendime ona fark ettirmeden bir yer açma...
Belkiler biriktirmedim keşkelerin hüküm süremediği yaşantımda. Olması gerektiği gibi gitmeyen aşırı kilolarımdı. Onlar da kalacak değiller. Gelip geçici günl...
güneşe bakıyorduk, buzdan bir sarkıta yamalı portallardan
gözlerimiz kesiştikçe deliniyordu buzlar
delinecek buz da kalmayınca ufukta
gözlerimizi deldik
...
bilmiyorum -köksüz bir kelimedir.- bilmiyordum -çok üzgün bir kelime.-
sevmiş bulundum -çok kırık bir cümle.-
bunları da düşündüm.
her şeyi en az otuz tek...
çocukken eğlenerek oynadığımız sandalye kapmacada iyi olanların istanbulda hayatta kalabildiğini düşünüyorum
parmak uçlarını gözlerimle mi boyadın
ellerin de hafızası var derdi annem
anne,
kendini işitiyor musun bedenim kıpkızıl bir avuçla gölgeliyken?
anne,
...
trambolin
trambolin
kendini parçalayan sevinç
kundağım yırtıldı
ağlıyorsam ellerim serbest doğduğumdandır
trambolin
trambolin
ufuk çizgisiyle bütünlen...
savaşın ortasında,
kafam bir balon
bir ışıktan sapmışız sen ve ben
yaşanan bir rüya belki yüzümüz
ve geçmek istemedik hiç
ellerim morsa,
üşüyorsun dem...
Genç adam, kasabada geçen sıkıcı günlerin boğuculuğu içinde kaybolmuştu. Hayatında hiçbir şeyin anlamı kalmamıştı; Hatice’ye dair bir düşüncesi yoktu, ne onu...
Yüzeysel bir telaşla
Seni sevmenin lügatına
Uymaya çalışıyorum,
Ağzımı bozan bir sevda,
Gözlerimi dolduran bir öfkeyle kabulleniyorum seni.
Varlığın v...
Meşenin yaktığı çıplak derim
daha bile soğuk tenine değenden.
Titreşir parmak uçlarımda nahif izlerin,
sırtının ve alnının.
ve saçların..
Saçların ki is...
Yine pazartesi sendromları diye diye ortada gezinenler.
Yine ortada kendini yargılamayı bilmeyen ama karşısında ki insanlara gelince bülbül gibi şakıyanlar....
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok