Dünya kötü bir yer esasen
Kin ve nefretle dolu.
Bağrışlar, çığlıklar...
İhanetler kol geziyor.
Ama güzellikler de var,
Sevgi ve aşk var,
Yaşamın yegâne...
Her şeyi anlatır gözler,
Sözcükler kullanmadan
Söylemek istediği her şeyi;
Nefreti, sevgiyi, utancı...
Bakamıyorum onlara,
Korkuyorum.
Hepsinden değil ...
Bir yaprak daha düşüyor ağaçtan,
Nazlı nazlı süzülerek toprağa.
Bahar teslim ediyor,
Sancaksız bayrağı umutsuz kışa.
İşçiler ve dilenciler titriyor soğuk...
Küçük kız yağmurun altında elindeki mendilleri satmak için önünden her geçene yalvaran gözlerle bakıyor, cılız ve naif bir sesle "Mendil alır mısınız?" diye ...
Lapa lapa kar yağıyor dışarıda. Rüzgârsız, serin, tatlı bir hava. Ölmek için pek uygun değil. Sevişmek için fazla soğuk. Okumak güzeldir bu havada. Pencereyi...
Pencereden dışarı baktı. Boy boy meyve ağaçları... Badem, kayısı, armut... Bir tane de vişne vardı ama geçen yaz kuruyunca oğlu kesti. Arkalarda da bir tane ...
Kimse kimseyi dinlemiyor.
Herkesin acelesi var.
Herkes konuşuyor,
Dinleyen kimse yok!
Sözler, fikirler, düşünceler...
Oradan oraya savruluyorlar
İnsanl...
Bir bakkal dükkanı. Sahibi kapının önünde bir şeyleri alıyor eline yerlerini değiştiriyor. Çöpü dolabın yanına, cipsleri karşısına. Sonra bakıyor, beğenmiyor...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok