Birçok kelime ağzıma oturmuyor artık.
Örneğin yaşamak, çok uzaktaki memleketlere ait bir kelimedir.
Benim ikametgâhımda yaşamak yerine katlanmak kullanılır...
Ben bir mezarlık çiçekçisiyim.
Zeminin bir adam boyu kadar altında
Herkesin son kez beyazlar giyerek pişti olduğu bir arazide
Kasımpatılar, sardunyalar ve...
Yürümeyi özlediğim dağların her birine hiç acımadan yağdı kar.
Ölümün şarkısını diliyorum
Her defa
Her defa
Bir kez daha.
Gördüğüme inanmak zor.
Galiba...
Neredesin Sigurd?
Geri geleceğini sandım.
Bana yolladığın darbeler o mahveden kılıcı kana buladı.
İnandım.
Sandıktaki kan kurumadan gel de şu işi bitirel...
Ölmeyi düşlediğim günlerden birine tüm gücüyle doğdu ay.
Burayı bırakmayı istemedim
Her defa
Her defa
Bir kez daha.
Denizleri çekilmeye zapt eden ışık
...
Şehrin göbeğini ıslatan rüzgarsız yağmur:
Bulduğu her oyuktan sızmaya yeminli kanı kızdırıyor.
Dehlizler, mazgallar, rögar kapakları:
Sokak sokak dizilip ...
Kaldırımdaki adımlarının izi silinmesin diye
Muhtemelen yaşadığına ve
Acı çektiğine dair kanıt sunmak adına
Bugün de aksatmadı turunu.
Topallayarak geçti...
Rant kurbanı bir binaya yuva kuran kumrular.
Alçaktan süzülen Şehreküstü güvercinleri.
Devlet mülkünde yasak uçuş yapan martılar.
Ve mezarlığın ziyaretçi ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok