Umudun müfrezeleri dağılmış.
Yağmur bulutları göğü,
Sancı göğsü saracak.
Bir feveran zuhur edecek meydanda.
Her şeyin güzelini yasaklayan bu çirkin çağ
...
Bir alın yazısını gerçekleştirir gibi sevdim.
Nereye dönsem yolum
Nereye baksam menzilimdi.
Ne zaman yüzünü görecek olsam
Zihnimde belirsiz bir melodinin...
Kızıl denizleri aşmış bir canavar yükseliyor göğsümden.
Hafızamla bütünleşmiş bir Ay var önümde.
Yalnızlık koynuma yatmış.
Kalbimde şiddetli bir çarpıntı
...
Tanrılarca uzakta, girdaplarca derinde
Düşmeyecek kadar tutunuyorum dallara.
Sonsuz boşluğun soluk ve mavi bir yerinde
Şiirlerle fısıldıyorum günahlarıma....
Başını sevgilisinden yana yaslamış kadın.
Bombalar henüz bulamamış adamın omzunu.
Ne yazık ki bir araya gelmiyor kolları.
Yeryüzüne yakın uçaklar ve eller...
Kapının kırılma sesini bekliyorum sultanım.
Ne yaman yaşamaktır benimkisi.
Brutusler de eksik olmaz sırtımdan, bilirsin.
Güvenmek açar bana onulmaz yarala...
Bir kılıcın köreldiğini görüyorum titrek ellerimde.
Bu kez soyluluktan değil avcumdaki ter.
Bu kez kendimi ölümsüz hissetmiyorum.
Bu kez seni unutacak ...
Hiç ardımdan doğmadı güneş.
Ne zaman yükselecek olsa ben karşısındaydım.
İğne atsan düşmez dolmuşlarda, ayakta
Yollar beni yutmasın diye direğe tutunarak ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok