Bu ilktir
Çiçek ol
Çiçek oku
İlk dans ilk viski ilk tepe
Birikip terk etmek zor
Zor üşürken kaburgana sığınmak
Boş zamanlarında
Baban olarak titreyen...
insan, insanın hayatına girer
kattıklarına kanık.
anlam yüklemek ne hoştur,
dar vakitlerde sevgiyi aramak.
velhasıl, mevsim kış.
derin düşünmekte başka
...
..
her kalabalığın içinden kabalık eden bir kötü kelime oyunu çıkacak sanıyorum,kalabalıkların o civa gibi enerjisi halbuki çok yorucu..zamanın hızı gibi..s...
Aileme, alnıma, göğsüme, bacaklarıma ve kalçalarıma bulaşmış siyah bir lekeyim ben.
Kara bir leke.
Ne kadar yıkansam da temizlenemiyorum artık, içim çürüyo...
İçimdeki seslerle birlikte susmaya
Bir karar almaya geldi
Verdiğinden fazlası var
Hayatta kalmak deniyor buna
Kalan şeylerin azalttığı
Bu kadehi gördüğü...
bakıyor masadaki herkes bize,
lâkin kimse bizi görmezcesine.
sessizlik;
bıçak kadar keskin.
bir çatalın ucunda dengede duran,
ellerimizde un ufak...
Dişlerin arasındaki enkaz
Bu geçmişe yıkılma hevesi
Rüyanda cesedine eşlik ettiğin
Sakin evlerin kokusu
Asıl soruyu soran baban yani
Kimin elleri bunlar...
Gökyüzü turuncu bir hüzünle batıyordu. Güne eş, yere doğru eğilirken bir daha yükselmemeye yemin etmiş gibiydi. Ufukta beliren solgun çizgiler, bir yüzün don...
Kimin serileceğine karar veriyor gece
Senin yerine yaptığı bu eylemin
Hakkının verilmesi gerekiyor
Duralım mı?
Ağla ve artık herkes mutlu
Herkes haklı...
Duruyorum öyle.
Düşünüyorum, bir ağlama geliyor.
Kovuyorum.
"Utanmaz," diyorum.
Aldırmıyor.
Sahildeyim.
Poyraz doluyor gözlerime.
Söküp alıyor irademi...
Ben kumaş bir ceket,
Sen, üstümde çay lekesi.
sözlerimiz, aramızda siper:
kırılganlıktan çatlamış birer parça.
avuçlarımda çözülmüş boşluk;
kayıp ...
Gidilecek bir yer yoksa
sevilecek bir şey
uğruna sabah uyanılacak
bir el yoksa gözyaşını silecek
hatırlıyor musun şu vakti diyen
kimse yoksa insanın ar...
gül sen sevgilim
kendine yakışanı yap
olduğun her neyse
onla bir manzarasın
dök eteklerindeki taşları
için bil beni
akıt derdini
yaşat şu neşeni
yaşa...
seninle mutluluğun
yerle göğün arasına
sıkışıp kaldım
toprakla aramda sandalyem
gökle kilometreler var
senle bir gönül boyu
tek birine bile dokunamayan...
bazı hikayeler yarımdır
kabul et bunu
bazen koyulan nokta
leke durur
hakikat suskunken
konuşmak üstüne
saygıda kusurdur
bağırarak duyulmazsın
seni sevene fısılda
anlamak bir meziyet
anladığını anlatabilmek aşk!
sorulmak!
hem de yalvarıp yakarmadan
bir meraka özne olmadan...
Talih, ters bir terazide
bozuk bir ritimle sallanıyor;
bir kanat,
hikâyenin uçsuz, kan revan sayfası.
Gökyüzünde gözler;
siyah bir çukur aynası,
...
Mürekkep arşınlamış harfler
Günler geçiyor,
güller de…
Tırmıklanmış seslerin rayında uzuyor kimi,
kimi bağın bozulduğu günü bekliyor gizlice…
Katsız...
Değişen bir şeyler var o kesin ,
fakat iyi mi kötü mü bilmiyorum.
Mesela ağlamak eskisi kadar iyi gelmiyor anlamsız bir eylem gibi artık.
Yada tohumdan, ...
Bazı kararlar zor alınır. Cankurtarana veda etmek aldığım en zor karardı hem de hayatımın en zor dönemindeyken. Vedadan sonra öyle günler geldi ki acımı yaşa...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok