Kurumuş yaygarama ıslak güneşler fısıldar
aşk
Sararmış gidişlerim neşeli bir yeşile aldanır
Somurtkan susuşlarım cıvıltılı bir günaydınla
sarsılır
Güna...
Bize gerek mavi tulumunun içinde bir asfalt yol
Bize gerek baretini takmayı unutmuş bir dünya
İş kazasında rezil edilmiş bir kanarya
İçimize delik deşik k...
Sana bir kahkaha getireceğim
Ağzını gere gere kullan
Soluğun yorgun düşene kadar
Ölen bir çocuk görünce
Çıkar kahkahanı ağzına yerleştir
Ve vur katill...
Bunlar sanadır diye
İçimi kemiren kimi papatya
En umulmaz zamanda kusan ikilem
Su götürmez bir gerçeğin şüphesi
Bütün bunlar sanadır dedim herhalde
...
Ağzımın kenarına yerleştirdim tabutumu
Sen beni vurdun ve ölümüm resmîdir şimdi
Ah bu dünya kaç bucak bilmem
Benim yörüngem senin ellerindi
Ellerin bey...
Yüreğimdeki işleyiş
Senin dudaklarınla doğrudan doğruya alakalıdır
Saçların dışında dünyada beni yaşamakla ilişkilendirecek bir şey yok
Bu yıldızlı gök h...
Ey şaşkın yürek huyun suyun belli değil
Keskin gözlerine denk mi dünya
Hangi dua çözer içindeki zehri söyler misin
Sen sustukça bir keder musallat oluyo...
Kış gelecek elbette
Oturunca kıçın donacak
Sıcak mevsimler gelecek aklına
Düşlerine güneş konacak
Kış gelecek elbette
Üşüyeceksin, burnun da akacak
B...
İçimde kıvranan huysuz kelimeler
Dilimde hece hece bölünürken gelmiştim
Onca yolu gelip kulaklarına
Abuk sabuk çiçekler söylemiştim
Ben o gün içimdeki ...
İzahtan aciz bir meşguliyetir hayatım
Bana bakanların bu yüzden bakıyorlarsa boşa geçecek çabaları
Ama benim bu dünyada neye tekabül ettiğimi sana bakarak ...
Yalan söyledim ve soydum parmaklarımı
Gözlerimi son nefesini veren kuşların önüne doğradım
Bana gerekmez bu dünyanın doğruları
Uygun dozda sevmezsem seni...
Ben bu şehri kalbimde kalan acıdan devşirdim
Ellerimde siyah gülleri öcüne kavuşturan bir hayat
Göğsümün vitrininde dünyaya karşı düşlediğim kadınlarla sev...
bir hasreti çekiyorum tespih gibi
iki lanet gün var biri pazar, hiç sevmem
üç kere okudum duasını gömdüm ölüyü
dört koldan kestiler yolu ben görmeden
beş...
sahte aldanışlar karıncalandırıyor bedenimi.
küçük bir çocuğu şekerle kandırır gibi,
uykuyla kandırıyorum kendimi.
çocuğun dişlerini çürüten şeker, ruhumu...
Kabuğu sana meyilli
acısı bana
diş aramda biriktirdiğim işteş sancılar
çıkışı yok
kaçışı yok
bir düş kırığından bütün hamasetim
başkaldırmam başkaların...
"Aldığınız Hizmet Karşısında Bir Ücret Ödemiyorsanız, Ürün Aslında Sizsiniz!"
Bu cümleyi bir köşesinde okumuştum. Okuduğum andan itibaren gün içerisinde sos...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok