Bir dudağa sığmayacak kadar
Uzunca baktım göz diplerine
Dalları tir tir titreyen
Uğultular yaprağına sığınırken bu şehir
Perdesini karanlığa çekiyor
Pür...
Durağın en yağmurlu köşesi
Islak tütün ve balçık
Azcık yana kay diye dişlerini saklayan köpeğin
Nefesindeki buğudan sesleniyorum
İçimdeki hüznü tülbentin...
ak bir diyardayım
ürkek
kırgın
eti makbul
bağrıma bastığım ateş
daladı
üryan kıldı beni
yaprak diye döktüm
saçı ettim gözlerimi
şimdi bir yanım
güz...
Doğdu gece.
Gözlerim yine akrep ve yelkovanın geçişlerinde
Kulaklar gelgitli sandalyenin gıcırtılı sesinde
Hâlimi hoş görün.
Heyecanım yarin gelmeyişinin...
Günlerin gözyaşıyla geçiyor
Yollara bakıp da duvar dibinde ağlama anne
Bir gün bana bir yıl gibi geliyor
Sen bari kalbimi dağlama anne
Evlat acısıyla ağa...
bir yolculuğa çıkıyorum,
artık deniz göreceğim,
ruhumu salıvereceğim kıyısız duvarlara diyorum;
olmuyor.
ne yapsam sanki kenetlenmişim,
ne yapsam bir tu...
Bir hayat vurabilir insana sarılmaz yarası
Etmez vicdandan yenilen tokadın acısı
O lanet bakışların doğuşunda bir ayrılık söz konusu
Sevgiden, nefretten b...
Doğduğumda
Sahte bir tanrı tükürmüş ağzıma
Bu cümlenin İngilizcesi daha afilidir
Yani galiba diye düşündüm
Ruhla çağrıştırılan bir ayin
Her kavgada sine...
bir ana baba günahıyla başladım yaşamaya
çeyreği eksik senenin verdiği huzursuzluk
çırılçıplak bir ağlamaya dönüştü
adem'in günahı örtülsün diye giydirdi...
bizimkisi kaptan radyosunda çalan
öznesi kayıp bir karadeniz türküsüyle başladı
o dakika ben yıldız kovalayan bir keçi çobanı
sen trabzon'un bütün yaylala...
Nesneyi gençleştirirdi ellerin, sırtımdaki gülkonmaz yara
Ömrümden uzaklaşırdı gayretsiz, hiçbir ömre giderdi
Soluğun varsa tazeydi dünya, varsan görü iyi...
Çitlembik gölgesi düşlerim
Çitilediğim gülüşlerim
Çiziktirdiğim hislerim.
Kayıplar kentinin ücrası
Berbat
Bedbaht
Bir an.
Dilimden düştüğünü duyumsuyo...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok