Selçuk çatalbaş

Ellerim titrek, aklım yarım, dilimde bir tutukluk var.

Kelimeler dağıldı alfabeden yedi harf kenetlendi.

Anla, duy... Birkaç hece tut, bana tutun.

Ne okun...

Bilmiyor muydun?

İçine dolan baharın bir gün ayazı getireceğini.

Hasretin ateşinde kavrulacağını, bilmiyor muydun?

Bir yanının kutup,

Bir yanının çöl ola...

Aklımdan silemez seni zaman

Beni de silmedikçe

Şehir ışıkları akşam olunca selam

Sabaha karşı hayran bakışların

Devredilmeyince

Bugün düne küskün 

Umut...

Meyvedir dalda çürüyen

Kurda kuşa bile

Nasip olmamış

Nispeten büyük duruyor gökyüzü

Denizlere nazaran

Bir avuç kalıyor toprak

Yuvalarında

Issız kalmış...

Yok yere, var yere...

her yere seslendiğim kelimeler şimdi bir uzaklık birimi

kime, neye, nereye sanki bunca gürültünün frekansı 

neyleyim bir kanın dolaş...

Ve şimdi,

Beni öldürmek istediğini biliyorum,

Ama bekliyorsun,

Sebebini merak ediyorum.

Bana daha da yaklaşıyorsun,

Nefesinin yakıcı arzusunu hissediyor...

Yaralarıma düşman olduğu halde şarkının sonu saçma bitiyor. Odada çamurlu ayaklarıyla dolanırken daha fazla dayanamıyor, kovuyorum.

Bu gece de böyle işte, s...

"Yani yeni bir kelime yok gönül ferahlatan."

"Yüzümde şu nursuz geceyi utandır
Ruhum cevap ver karanlıkta saldır
Manyak bir asi gibi sapla mızrak
Yani derinden derinden"

I.

Bugün yine erden uyandım Mustafa

On beş metreyle yurdum olan odamda

Bugün yaşama, son kez diye uyandım

Ama aksini umdum, olsun diye umdum

Yalanı yok
...

“dişlerimden gardiyanlar, hislerimden çağlayanlar
kirlerimden bataklıklar, kemiklerimden korkuluklar
parmaklarımdan sivri bıçaklar yaratıp savundum kalemi”

Uzun bir geçmişimiz var
Hiç yorulmadan
En azından bir kere
eğlenceli beşik

ha biz varız
ha biz maskeli balo
Saygıya durup üstün bir gecede
Bir sır ...

Aileler ağzımızda taş

Dişlerimizi döken

Baba,

Sen bir çakıl taşısın

Nefesimi kesme tehlikenle

Bugün bir kez anladım, daha anlamadım kullanmayacağım

...

Yıllardır bu mahalledeyim. İnsanların arasında onlara benzemeye çalışarak geçti hayatım. Çok çabaladım bu oyunu oynayabilmek için. Sayfalarca notlar aldım, k...

kemiklerim yerine oturuyor

bir tane

bir tane daha derken

bir anlam kazanıyorum

görüntüm erimiş bir insana benziyor

ben bir anlam kazanmanın keyfinde

be...

caddeler sırılsıklam yıldızlardan gecelerden

ben şimdi hangi sesin taklidiyim 

ki ellerime sorsam bilemezler 

eminim

çamurlu, yanık birkaç sayfanın hatır...

yüklemi yok kırgınlığımın

devriktir zikrime bulaşmış kainat

omurgam düz bir çizgidir

üstünde hizalanır kelimeler

dizeler ayırırım, gizden mürekkep doldur...

Andy Weir'in ''Marslı'' romanını okuyanınız vardır mutlaka. Orada geçen şu cümle derinden etkilemişti beni: "İnsanlar ölümle yüzleştiklerinde, seslerini duyu...