Bu yazı kocaman bir öz eleştiri yazısıdır. Kocamandan kastım sayfalar süren yazılar değil. 18 yılı birkaç cümleye sığdırma telaşı… Ayna olmak konumuz, kendim...
şakaklarımdan pınarlar çağlıyor,
parmak uçlarımda geçiyorum dağ boyunu.
bana bu inatçılık dolarken baştan aşağı,
yolumu tayga yeşilleri kesemez.
süvaril...
Şafağın kızıllığı gökyüzünü yavaş yavaş aydınlatırken soğuk İstanbul sabahını bu derece erken karşılamanın garip sevinciyle ağır aksak yürüyordu. Haliç’in hı...
her seferinde elimi göğsüme götürüp, yutkunuyorum.
bir zamanlar burada mıydım?
yerim burası mıydı benim?
benim içim miydi her şeyin yaşandığı yer -yaşar g...
hıncımın en yüksek
en arşa çıktığı noktada
beliriverir çığlıklarım
bağlarım onları bir ağaca
ansızın gelip konan
bir kuş kadar habersizdim
acılarıma bi...
Her şeyi bilen o adam
evet var ya hani sevilmeyen
Nesini seviceksin zaten
Ruhsuz.
Be(y)nim işte o
Acı’dım bir gün
Dayanamadım, dönüştüm.
Yok saydım re...
Büyük aşkların sevdalıları değiliz
Kaçan tren için köndüktörü suçlayamazsın
Yağmur yağar bazen ama
Su zembillerinden kaçamazsın
Kaçtığın şeylerde ıslanma...
Kesin bir cevap soruya verilir mi
Çetrefilli hayatta filizlenmiş öyle mi
Nerede duracağını bilmeyen bu alemde
Yollar çizilmiş çoktan kesişir çizgilerle
O...
Yolumun üstüne doğru
Süzülen gül yaprakları
Bir kutlama olamayacak
Kadar kasvetli bir havada
Burası ölümlülerin şehri
Sonun sonsuzluğuna kaldırıyoruz
K...
Hiçbir şey yapmasan da yapamadığını düşünsen de ilerlemeye devam ediyorsun hayatta istemsizce. Ama aslında hiçbir şey yapamadığını düşünmek için karşında koc...
Kar tanelerinin yolları ayrıdır hep. Ama aynı yeryüzünü kaplarlar ihtişamlarıyla. Kimi için zarif edasıyla büyüleyen bir şiirdir, kimi için titremenin bahane...
Sadece öykü yayımlamak için yola çıkan "Kar" öykü dergisinin üçüncü sayısı çıktı!
"Dünya var olduğundan beri, insanlar dertlerini bir şekilde anlatma mecbur...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok