Beni bilmiyormuş gibi davranamazsın.
Benim çünkü her lokmanın tadının farklı olduğunu hatırlatan sarhoşlara, barlardan ya da meyhanelerden çıkıp da gece yar...
Deliliğini, yani delilik dedikleri şeyini saklamayacaksın.
Korkarlarsa korksunlar.
Gülerlerse gülsünler.
Tepeden bakarlarsa, baksınlar.
Evet, gerçekten d...
Duvarlar yalan söylüyor.
Hem, çok yalan.
İşte o zaman terli terli su içmek istiyorum. Soğuk bir taşa oturup dondurma yemek. Noktayı, virgülü, her, şeyi, ya...
Saatlerin ya hızlı ilerlemesinden şikayetçiyiz ya da yavaş ilerlemesinden.
Havanın soğuğundan, sıcağından, neminden, nemsizliğinden.
Sokak köpeğine mama ve...
Hepsini geride bırakmak istiyorum.
Hepsini, her şeyi.
Suya bakmak istiyorum. Dünyanın son kahvesini yapmak.
Hem dokunduğum her yaraya kabuk bağlatmak; hem...
Depresyonu yavaşça dönüştüğün bir canavar gibi çizerdim çizseydim.
Banyo yapmayı bırakmak, dişini fırçalamayı bırakmak, yemek yemeyi bırakmak ya da sürekli ...
Odayı bir anda bir ateş basıyor.
Arkada hep notalar çalsın ama çalan notaların üzerinde üst bir metinden cümleler olmasın istiyorum. O klasik müzik sevdası,...
Sağı, solu, önü, arkası, üstü, altı kapalı bir vagon bu.
Tek bir pencere dahi yok.
Ayaklarının altında hissettiğin tekerleklerin dönüşünden anlıyorsun v...
Tam sonunda denk geldim, canımın içi.
Sen kilometrelerce koşmuştun, ben daha emeklemeye çabalıyordum. Sen yemiştin, içmiştin, doymuştun; ben daha yeni yemek...
Öyle bir yerinden kırmışlar ki amcanın birini, ama yine de saygısızlık olmasın diye anlatırken çok genel ifadeler kullanmaya dikkat ediyor.
O genel ifadeler...
Sevgilim,
Yolun sonu zannederek ayılıp bayıldığın yer, sonu filan olmuyormuş yolun. Çünkü bir kaygın varmış. Çaban varmış. Bir şeyler üzüyormuş seni, bir şe...
"Açık açık da söylenebiliyormuş, oh be!" diye sevinip, rahatlıyorsun; gönlün diline ilk düştüğünde. Sonra da "ah be, söylenemiyormuş.." diye üzülüp, sıkılıyo...
Hayat bir çocuk eğlendirme işi midir?
Eğlendirdiğimiz çocuk da biz miyiz?
Uyusun diye geceler boyu masallar anlattığımız; minik oyuncaklarla tiyatro göster...
Ah sevgilim,
Omurgamı çıplak bırakabilmek için, etimi kemiğimden sıyırıp kendimi bu kentin meydanına dikebilirim. Ama neye yarar? Neye yarar? Kaç zamandır a...
Büyülenen olmak ya da büyüleyen olmak, yok mudur bu ikisinin haricinde bir yer?
Bulunamaz mı?
Süslü cümlelerini bırakacak kadar büyümüş birisiyle, birer ka...
Nereye sığacaksın?
Hangi üç, beş çizgiden bir geometrik şekil ortaya çıkarıp sonra da geçip merkezine oturacaksın?
Hem de tek başına.
Tek başına.
"Neyi g...
Hayat insana "Bitti!" demeden önce üç, beş nefes almayı öğretiyor aslında. Tükürdüğünü yalaya yalaya ve çıkardığın lokmayı tekrar yuta yuta anlıyorsun: bir c...
Ciğerine sakız yapışmış, içinin serçe kuşları boğuluyor, sakızları ekmek sanıp yemek için uğraşırken.
"İzleyecek miyim?" diyorsun bunu.
Tüm film şeritlerin...
Kendini korkutmaya çalışıyorsun
"Çok acıymış, çok acı olurmuş" diyorsun
Yaşamak kadar acıtacak şey yok bu hayatta
Denemedin ki, bilmiyorsun
Ne malum, bel...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok