Gül Döne HURMANLI

Keder çürütür insanın ruhunu. Bir elin yokluğu, hiçliğinden daha çok acı verebilir. Dost olmak çok adım ama düşmanlık için bir adım yeter... Ölümlüyüz ama pe...

Dökülemez içindekiler bazen,

Bir istifra ile atamazsın kafandakileri.

Laftan anlamaz zihnin

Düşünen de kendisidir, söyleten de aksini.

Gerçek bir el yokt...

Ben kötü, günahkar, yanlış ya da çirkin değilim,

Her sabah aynadan fışkırıyor güzelliğim,

Kesemiyorum çıktığı kaynağı,

Öyle ki bazen güzelliğim gözlerimi ...

Gözleri ışıl ışıl

Bazen kahvedir bazen çakır

Bir de gülüşü var,

Sanki bana münhasır.

içtendir halleri cana yakın

Bakışından gülüşüne 

Yedi defa sa'y et...

Sen diye bir yer var bende.

Gökyüzümde resmin

Rüzgarda kokun

Şiirim de ismin

Kalbimin en güzel köşesinde ...

Sen diye bir yer var bende

Hayalimde sen

...

varlığın gamzede yapıncak

hasretin natuvan ingiliz kırbacı

afrika gibisin sevgilim

ürkek, olağan ve hazırlayıcı

" âhminelaşk " travmalara

bir oranj site...

Günlerdir

haftalardır

kırgınlığımı tarif edecek tek bir söz dahi bulamadım

Ta ki bu gece yarısına kadar

Yapraklarımı döktüğüm,

kuraklıktan topraklarımın...

Denizin ortasında,

kendini öylece boşluğa bıraktığında

bir el tutup çekiyor en derine

güvensizlik.

Aynadaki benliğinden bile

korkar olmuş

en masum duyg...

Yaş aldıkça daha da bir zor geliyor hayat.

Mesela bastığım, üzerinde yürüdüğüm zemin bile daha sert.

Yürümek güç geliyor artık dizlerime

Zevk aldığım yapm...

Bir yerdeyim her yer karanlık saat 0700C

Rota 220 Viya, sancak 15 gemi rotada

Hayata bakış açım bir çay şnorkel direğinin yanında bir sigara

Sessiz seyir ...

“Baktığın benim, gördüğün sensin.”

Fersah fersah uzak durduğun ben değilim, kendi yaran, kimse bilmesin diye özenle sakladığın kusurun, kaçtığın şey aslında...

nereden başlanmalı bilmem

lavanta kokuları içinde

Söyleyecek çok söz var

Cam kırıkları ile dolu ağzım

Günler saydım, haftalara döndüm

Teker teker yutmak...

Varlığın

Hiç olmayışın kadar anlamlı

Parmakların

Kordan yaratılmış

Tenin güneşten

Gözlerin ise aydan

Öyle parlak

Öyle karanlık

Öyle egemen varlıklar ...

Bir yolculuğa çıksam hiç bitmeyen

Beni tanımayan yüzler görse gözlerim

Ve yüzümü unutacak gözlere misafir olsa suretim.

Hiç tanımadan insanları, hüznümle ...

Güzel bir şiir bulmam gerek

Bir kalemin ucundan dökülmüş

Ahenkli birkaç kelime

Hicaz misali meftun eden benliğimi

Bir şiir okumam gerek

Şu mâlihülya hal...

Sen

Şimdilerde bir ten değilsin

Bir sesin yok

Bir elin yok

Gözlerin yok, yakan gözlerimi

Nefesin yok ruhumu ele geçiren.

Beş asır oldu sevgilim

Yüzün
...

Birbirinden ayrı dillerde telaffuz edilse de aşk, aynı acı oturur yüreğe...

Bazen bir sesin acısı içinize işler, kelimelere yabancı olsanız dahi...

‌Ben kaçmaların insanıyım.

‌Olduğum yerde bulduğum huzurlar geçer.

‌Aklımdan, yanımdakilerden, bi kitaptan dahi

‌Sıkılır, kaçıp kurtulmak isterim.

‌Bunda...

Hakikat yedi harfin yedisinde yatarmış

Değişim ölüm kadar gerçek

Menfaat kadar yalanmış,

Yedi harfin sıralanışını düşünmeyenler,

Kuru laflarla yarınları ...

kuruyan ruhlarımızda büyük yaralar var,

yağmur yağmayan, duyguların akmadığı çok fazla diyar var,

anın ruhlarımızı deştiği tuhaflıklar,

anıların köreldiği...