Anlamak yaraları kanıyor göğün yüzünde
İnsanlar aşağıdan izliyor, ne ilginç şey
Eski bir mollanın defterinde görmüştüm
Bazı sayfaları kanla yıkarlar
Seni...
Mezar taşlarına kazımak varmış seni
Biri yarım kalmış, biri yıkılmış, biri rüyasında irkilmiş
Bir rüzgar bekledim alsın götürsün diye beni
Bir rüzgar aldı...
Uzaklardan, uykulardan sana sığındım
Çizgilerine basmadan yürüdüğüm kaldırım taşlarının sayısını gelmediğin günlere tamamladım
Ruhumda açtığın yaraları, üz...
Geleler gelesi attığım şu zar,
Nazarımda üç kuruşluk sabahlar...
Bir ömür ki, gecelerden evla,
Ömür bu, iki ezan, bir sela...
Kör bir sahafın, mezattaki...
Sevda, buğday tarlalarının arasından esmiş.
Her buğdaya buse, bir çiğ tanesi bırakmış.
Bu hikayede sevda, bozkırdan denize esen bir rüzgar imiş.
Kurak top...
Okuya okuya mı şair olunur delikanlı
Yoksa okuna okuna mı
Akşamları bekliyorum, sabaha ulaşmak için
Ve sana ısmarladığım tabanları dinliyorum geceleri
Hı...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok