K-ADAM

Üzgünüm,

şairini seçen

şiir gibisin,

cehenneme

gidip gelmeyene

şair denmeyen,

zamanlarda.

Gece dolunayı gördüğünde,

Tenimin ne kadar yumuşak olduğunu,

Siyah, iri gözlerimi,

Hiç duraksamadan konuştuğumu,

Sesimi duymasan bile konuşmamı izlemeyi ...

raziye bir şarkı çaldı yine senden bahseden

uzun zaman sonra sigara yaktım

sigarayı ve seni bırakmam lazım raziye

şimdi, yani şu an saat üçü yedi geçiyor
...

sesim güzel olsaydı en güzel şarkıları söylerdim senin için,

resim çizebilseydim eğer biraz bile olsa, en şahane gün batımlarını senin için resmederdim.

ye...

Gökyüzü karanlıktı

Seni koydum başucuma

Kitap okuyayım diye.

Gökyüzü kalabalıktı

Sana kaçtım dar sokaklardan.

Gökyüzü dalgalı bir su gibiydi

Sana geldi...

Ne zaman yanımdan bir insan geçse, beynimin sol tarafına yuva yapıyor kanatsız bir ağrı.

Son Dansımda gözlerim kararsız bir gri,

Siyaha dönüşmek için müsai...

Kıyımızdan geçip gidiyor mutluluklar

Amansızca

Ne lafımız kınında ne baltamız

Savaşırcasına

Acıtıp yara açıyor zaman

Acımasızca

Kuşanmışız bütün kötül...

Öyle bir şey yok hanımefendi

Siz biliyorsunuz karanlık perdenin ardındakileri

Siz biliyorsunuz bence

Beyaz duvarın arkasındaki tebessümleri

Hiç bilmemezl...

Yanağı,

Çiçeklerin en sevdiği yerdi

Orda biter,

Orda ölürlerdi.

Gözyaşları,

Ağladıkça çiçek açan

Çiçek suratlı kadın

Her acıyı

Güzelliğ çeviren

dostumla balkonumda oturuyoruz,

bana uzun uzun baktı

ve dedi ki:

”seni böyle görmekten nefret ettim”

seni

böyle

görmekten

nefret ettim.

öyle çığlık attım ki

kimse duymadı

aynalar camları

yalayıp geçti

Gözlerimde karanlık, ruhumda

bir kabus,,

Umutsuzluk çemberi sarmış

tüm yaşamımı.

Yalnızlık gölgesi düşmüş

geceme,

Düşlerim paramparça, ruhum

darmadağ...

ölüm meleğinin

mezarı nerde

ölmedi mi daha

öldürülmedi mi

hani o şen deniz

şairler ve Teos

sahipsiz mi kaldı

begonviller

bodur ağaçlar

mahzun, sessiz

Bazı bazı düşlüyorum seni

Bir merdivenin dibinde

Bir manzaraya bakarken

Bazı bazı düşlüyorum seni

Gözlerim kırmızı

Bir çiçeğin şizofrenisi gibi...

Bir liman düşledim gönül

denizinde,

Geminin macerasına tanık

olmak için.

Yelkenleri açmış, rüzgarı

kucaklamış,

Beyaz köpükleri aşan bir

seferde.

Dalg...

Anlattın mı,

Yoldaşın Selime'ye,

Ellerimin ne kadar yumuşak,

Ve bir bedeni okşamada

Ne kadar maharetli olduğunu.

Bedenimin yükünü,

Bedenine vermediğimi...

Ansızın konacağım hayatına,

Bir karga misali, karanlık.

Rahatsız olacaksın, 

Ceviz bırakıp uçacağım.

Dert anlatır, dert görmemiş.

Değişmem der, pişmeye gelmiş.

Sorsan doğruyu bulmaya gelmiş.

Yol gösterirsin beğenmez.

Bi' gözleri vardı,

Acıya yakın bir yerde.

Gülerken kuru çöl, ağlarken gökyüzü

Bulutlarının altında ıslandım lakin,

Göremedim, saklanmıştı özü

Bi' kitap ...

Âşığım;

Yüreğimde kor ateş..

Damarlarımda lavlar dolaşır.

Gel,

Ateşimi kül eyle.

Âşığım;

Senden önce gönlüm çöldü.

Senden sonra gözyaşım sel..

Gel,

...

Söyleyin ona yetti artık

Çekip gitsin buradan

Söyleyin ona can usandı bu durumdan

Haber salın uçan kuşlara

Geri dönsünler oradan

Deyin ona;

Aklar sarmı...

Tesadüfen,

çok güzel bir kelime

değil mi?

tesadüfen,

söylemesi öyle sıcak,

tıpkı adını söylemek gibi

...

tesadüfen...

elime ne zaman kalem alsam bana fısıldar

"hayır, hayır, hayır"

susmasını istersem kızar bu sefer

kalemin ucu kırılır, kırılır.

ne zaman aynanın karşısına...

Anılarım çeker beni sana

Leyla oldum senin yollarında

İğne iplik yetmez bu yarama

Gel artık yol uzun yokuşa

Ellerimiz birlikte sonsuza

Neylerim sensizke...

On sekiz nisan akşamı

Bugünden geçemeden

Nasıl beklerdim iftarlık aşımı

Bir sokak başında

Ansızın gelen bir karşılaşma

Suyu sevmek ama buza dokunmak gib...