K-ADAM
@kadam
Çok gezdim, dolaştım
Halen dolaşmaktayım
bubisanatkadam@gmail.com
İntihar etmeliyim...
Kapalı bir kutu misali ışıktan yoksunum,
Yaralarım azıyor ve kapanmıyor.
Kan kusuyorum...
Hayatımdaki tek düz çizgilerim, jilet izle...
Turuncu hiç bu kadar çekici, bilim kurgu da hiç bu kadar gerçekçi olmamıştı. Arrakis’in o sarhoş edici melanjını, Fremenlere mavi gözleri armağan eden o değe...
bir kar tanesini yakından görmekti
yüzüne bakmak.
her zerrende boğulmak.
boğuldukça
insanın kalemi kağıda dokundurası gelir.
dokundurdukça
yüreğini kar...
Anlayışın suistimal edildiği bir çağı da yeni görüyorum recin.
Şu hiç kimsenin hiç kimseyi dinlemediği, -mış gibi yapıp aslında sırasını beklediği bir dönem...
Bir ton sanki bedenim
hadi tut ellerimden kaldır beni şu yataktan
uzun zamandır ağlamıyordum yeni birinin ardından
kavra koltukaltlarımdan,
sil yaşları g...
Bir yolu yakarak anlamak!
Evet, pahalı seçeneklerin tereddüdü var
Bir imkan ya da ışığı görse şehirlerden gelenler,
Önce evlerinde evlatlara ihanet
Sonra...
Susmak çözüm mü?
Tüm susanların arasında
Sevmek çözüm mü?
Tüm sevgisizliğin arasında
Geri gelse tüm dakikalar
Silinmiş bu tüm duygular
O zaman çözer m...
Ölüme inat gelen bir hayat misali
Ellerinin içinde çırpınan bir kuş
Kanatları kopacakmış,
küçük kalbi yerinden çıkacakmış gibi
Hiçbir avuçta bulamadığın...
Onun tribini bile özleyeceğin gün gelir.
Sakın şikayet etme, siyahını hoş gör.
Mavi bil sevdiğini.
Gerekirse sarıp sarmala,
Sonra öpmelisin kusurlarını...
GECE
Gün indi mi
Kızıl akşam üstüne
Tüm haşmetiyle,
Sona erer
Masumiyeti
Kentin
Kaldırımlarının.
Nöbettedir,
Bir baykuş öter
Kaçışıverir
Hoyratça...
Sıvası dökülmüş hayatımın.
Ayarlarıyla oynanmış.
Karıncalı gösteriyor mütemadiyen ekran.
Biraz vuruyorum belki kendine gelir diye
Taka
taka
tak
t...
Suçlusu toprak
Suçlusu toplum
Suçlusu şehir
Bir bozkır ki
İnsanı toprağından verimsiz
Yıllarımı ektik
Yeşertebilmek için bir filizi
Ekene değilse bile...
acı bir çığlık yükseldi derinlerde
sessizliğe sığındı zarifçe
çok şey birikti
kesik sancıların yarattığı harabede
ezilen yaprakların çıtırtısı
sardı düş...
Döne döne alev alır bu şubat akşamları
Gözlerimizin içinde kayıp yıldızlar gibi parlayan
Kederlenmenin getirdiği hüznün ta kendisidir
Kaşlarımı çattığımda...
Aptal değilim farkındayım
Dürüstlük diye sunduğun özrün
Bahanelerle dolu bir bohça aslında
Beni daha düzgün sevmeliydin
Dudaklarıma aşk diye değdirdiğin ...
Ey, boş övünç,
Saf kibir;
Varlığı
Engin denizin dalgalarını
Parlak kumaşları
Ve dolgun yaprakları yadsı.
Gönülçelen sokak yosmaları geçiyor
Ömr...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok