Bir mum yaktım masamın başında
Yansıdı eşyalarımın gölgesi duvarlara
Benim gölgem yoktu
Ben yoktum
Oturdum yazdım
Oturdum ağladım
Oturdum düşündüm
...
Bir sabah uyanmışsın gözlerinde mor halkalar
batık bir yüz halkı selamlar,
doğruların nerede sen nerede hani kavgan?
Özgürlük ve adalet sloganları atarken...
geceye anlatırken gözlerinin rengini
uykuma kattım seni
saklanır sonrasında katı bir rüya
ardınca karışır ölüm akşama
tırmalar aklımın içindeki seni
bi...
Sonsuzluğa gömülen bir yerde buldular bedenimi
Dikenlerimdeki zehirler acılarımın soluğuydu
Bölümün sonu gelmişti
Ve ben geçmek için tüm tuşlara basıyordu...
Dudağım sevişirken tütünle
Elim sarmışken belini
Gözlerimde hayalin
Umutlarımın resmidir cismin
Ey beni sevmeye cahil edenim
Yaktığın aşktır
...
Kalbine baktım seni gördüğüm an
Gülüşün renk renk bahar çiçekleri
Gözlerin parlaktır dolunaydan
Kimbilir kimlerin düşleri ..
Elde değil ki etkilenmemek ...
Birazdan kapı çalar, gelirim belki.
Belki…
Zahmet etme, telaş etme,
Hesap etme gelişimi
Ansızın gelirim belki
Ansızım, misafir gibi…
Belki sabahın erk...
Senin bahçende kiraz ağaçları,
Bende ıhlamurlar biraz küskün.
Isıtır üşüten yokluğun, Mayıs akşamlarını
Sen, dar vakitlerin gazeli!
Lo! Nicedir halimiz h...
Her kim, karşısındakinde her ne görüyorsa, aynısı ve daha fazlası bizzat kendisinde mevcuttur, aynı tabaktan köfte yiyen, iki kör arkadaştan biri diğerine, ...
Bir geliş vardır bilir misin?
Bir ömre bahar olur, bu geliş.
Bir kelebek kanadından kalkan toz tanesi gibi
Süzülür toprağa usulca
Bir yaprağın üzerinden ...
ALLAH rızası için, yapılan maddi manevi her ne yapılır ise, kat be kat fazlası verilir, şüphesiz ki, ALLAH borçlu kalmaz, birçoğumuzun ise muzdarip olduğu hu...
Anıları kokluyor,
Anıları kurutuyoruz.
Bitmemiş romanlarımızın,
Hiç yazılmamış şiirlerimizin - öykülerimizin arasında.
Belki de ondadır - sende yarım kal...
Dokuz dakika kırk yedi saniye, sonbahar ağaçlarda tek bir yaprak bile kalmamış, bütünüyle çırılçıplak, sesleri susturan birkaç kadeh şarap dökülmüş ağacın kö...
Kalabalığın arasında uzunca bir yol yürüdükten sonra yorgunluğa daha fazla dayanamayıp gördüğüm ilk boş yere oturdum. Kafamı kaldırır kaldırmaz gördüğüm şeyi...
Anılar sofrasını kuruyorum bazen
Ruhumu seriyorum üzerine.
Bir de mum yakıyorum
Sanki olmayan, yiten - giden ne varsa orada uğurluyorum.
Masanın ağırlığı...
Bazı anılardan bize kalan onların yüküdür ancak. Ve en tuhafı da ömürlük taşıyor olmamızdır bu yükü...
Hani bazı anlar tatile çıkar başka şehirlere - y...
Bir martının göğe değiyor tüyleri
Önce eğiliyor denizlerin köpüğüne,
Sonra yükseliyor her şeye inat.
Kanatlarında taşıyor bizim o iki üç günlük sevgilerim...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok