Kalemin mürekkebi geberir bir gece ansızın
Bir şiir yazarım ki sana kalır
Biraz duygusal biraz protest
Canı yanmış bir köpeğin saldırganlığı
Çırpınır ses...
Bu dünya soğuyacak,
yıldızların arasında bir yıldız,
hem de en ufacıklarından,
mavi kadifede bir yaldız zerresi yani,
...
Ölüm çok büyütür ya hani. Hatta kaldırabildiklerimiz bencilce yarar bize, gidenlerin son kıyağıymış gibi. Ama bu ölüm. Bu yıkım. O sabah. 6 Şubat. 23'süz çün...
Sana yazmayı bıraktığımdan beri, ağrıyan yerimi bulamıyorum. "Ne kötü şeyler oldu" diyorum. Durup durup aynı şeyi söyledim kendime. "Ulan ne kötü şeyler oldu...
En çok da çocukluğunu özler insan..
Hava değişir,
iklim değişir,
insan değişir..
Renkten renge bulanır dünya..
Ama yine de en çok çocukluğunu özler in...
bugün otobüste bir amcayla tanıştık
karısının öldüğünden bahsetti.
yaşı seksen yediymis,
karısı ölmese daha genç gösterirmiş
karım öldü öleli yaşlandim,
...
Durmaz kanamam bir avuç sevgiyle
Bir ömre sığmaz bu acım
Dolup taşar gözyaşım
Matem yansır gözbebeklerimde
Bu zamanın hiç mi haberi yok
Neyi alıp götürd...
gecenin ikisinde kayıp bir akrep sesi
bilmem hangi düşün mırıltısında
kasvetli bir ruh üflemesi
yalnız bakışlarımın oniki noktasında
Menfaatsiz sevmezmiş hiç kimse,
Keşke zamanı geri alabilsem annem,
Sana yaşatmadığım ve seninle yaşayamadığım...
Herseyi telefi etmek mümkün olsa keşke......
Ufak, tefek , daracık bir sokaktan geçtim. Sokağın içinde,yalnızlığa düğümlenmiş Koca karılar! bir birleri ile dedikodu yarışına girmişlerdi. Birinin gözleri...
Rüzgar okşarken saçını,
Neden özlemle bakardın uzaklara?
Yıldızlar senin için,
Hangi sırrını saklardı geceye?
Dilinden düşmeyen o şarkı,
Bir anıya mı eş...
Bir cinnet cinayetini sırtlandı sırtlan. İçini için için rendeleyen rengarenk bir davranış örgüsü. Çarpık telaşın klostrofobik öyküsü. Kendine toz kondurmaya...
Röportaj: Ufuk Matara
(Galiba 2008)
Bu ay içinde Sel Yayıncılık’tan çıkan Gizli Kalmış Bir İstanbul Masalı, aslında 1991 yılında Haldun Taner Öykü Ödülü’nü...
5 yaşında bir çocuk, şöyle bir görüntüye bakıp saatlerce dalıp gidebiliyor, zihninde şu küçücük kareye milyarlarca yıldız, gezegen, ufo ve uzaylı sığdırabili...
Kalbimde Nuh Tufanları
Yüzümde gecenin karanlığı ile arşınlıyorum şehrin tenha sokaklarını.
Gündüzün kalabalığından yorulan Arnavut kaldırımları ve piyasa...
Son günlerde varoluş ve yaşam döngüleri tabağında bundan önce yutmadığım büyüklükte lokmalar yutmuş gibi hissediyorum. Boğazımda ayrandan noksan, tosta basıl...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok