Kabuk tutan kalplerimizdi
Zaman masum bir çocuk
Hayatımız birer kılıç
Darbe yedikçe keskinleşen
Belki yeniden buluşuruz nahiflik bizden silinmeden
-Göçebeyim ben.
-Neresi yurdun?
-Bilmem. Bir yoldayım. Bu yolun sonu nereye çıkar, açıkçası benim için çok da bir önemi yok. Herkesi, her şeyi arkamda bıra...
Masumiyetimi bırakıyorum size,
unutmayın.
Adım attıkça biraz daha kirleniyorum.
Her bastığımda yerin yüzüne çamurlar
sıçrıyor paçalarıma.
Ne kadar da zo...
Kimsenin kimseyi anlamak istemediği bir dünya. Eskiler anlamak için çabalıyorlarmış en azından fakat günümüzde insanlar birbirlerini anlamamak için büyük bir...
Hani şu bizim Ferhat'ın suyundan içtim.
Yüreğime aşkı hapsettim.
Sol tarafımda ince bir sızı
sana geldim.
Ellerime sır kelepçelendi
sana yenildim.
Aşkı...
Hepimiz bir fabrikadan çıkan ve birbirimize tıpatıp benzeyen ürünlere dönmeye başladık. Bireyin tek başına farklılığı, biricikliği tanımı kalmamaya başladı. ...
İçimde bir yerde hep bir parçam kırık. Geçmiyor. Hoş, geçmesini isteyen de yok. Bir tarafım hep hüzünlü, hep boynu bükük, hep mağlup. Seviyorum şen kahkahala...
Savruluyorum. Nereye gideceğini bilmeyen bir meczubum. Düşünmekten, plan yapmaktan ve kendimi gelecek denilen meçhul için zorlayıp durmaktan bıktım. Ne olaca...
Yürüdüm ateşlerin içinde. Alevlerle temizlendim. Yandım, hatta isteyerek attım kendimi yangınlara. Sonunu düşünmeden girdiğim kavgalardan hatıra kalan yara i...
Konak'tan bindim 465'e.
Doluştuk her bir yanına otobüsün, en ufak gediğinde bile annesinin elini bırakmamaya tembihlenmiş bir çocuk,
Ağır ağır tırmanmaya b...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok